İklim krizi büyüyor: İnsanlar sıcaktan da yağıştan da ölüyor 2025-07-31 09:01:00   İZMİR - Maden ve enerji şirketleri için gerçekleşen ormansızlaştırma, fosil yakıt kullanımı ve su kaynaklarının tüketilmesi sıcak hava dalgaları, sel, kasırga gibi felaketlere bağlı ölümleri arttırıyor.    Dünya son yılların en şiddetli sıcak hava dalgalarından biriyle karşı karşıya kalırken, farklı ülkelerde sıcaklık 'rekorları' kırılıyor. Türkiye ve Kürdistan kentlerinde hava sıcaklığı mevsim normallerinin 6-12 derece üzerinde ölçülürken, Meteoroloji verilerine en yüksek sıcaklık 50,5 derece ile Şirnex Silopiya oldu. Hissedilen sıcaklığın bunun çok üstünde olduğu tahmin ediliyor.    Dünyada da durum aynıyken, Yunanistan'da Mora Yarımadası'nda Skala bölgesinde sıcaklık 46, Arnavutluk'un Avlonya'da kentinde 42,4, Tayland'ın güneyindeki Chawang bölgesinde en yüksek sıcaklık 36,5, Filipinler Mindanao adasında 36,2 dereceyi gördü. Finlandiya'nın Meteoroloji Enstitüsü ülkenin bazı bölgelerinde 14 gündür üst üste 30 derece sıcaklık ölçüldüğünü ve bu durumun kayıtların tutulmaya başlandığı 1961'den beri ilk kez görüldüğünü bildirdi. İsveç'te de benzer şekilde çeşitli bölgelerde gündüz sıcaklıkları 30 dereceyi, gece sıcaklıkları ise 23 dereceyi gördü.    REKOR KIRILMAYA DEVAM EDECEK   Yine Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S) verilerine göre, son 10 yılın tamamı, kayıtlardaki en sıcak 10 yıl arasında yer aldı. Dünya Meteoroloji Örgütü ve İngiliz Meteoroloji Kurumu, bu sıcaklıklar önümüzdeki yıllarda da artacağını ortaya koydu. Kurumların raporuna göre 2025-2029 yılları arasında küresel sıcaklıklar rekor seviyelere ulaşacak. Gelecek beş yıl içinde en az bir yılın tüm zamanların en sıcak yılı olma ihtimalinin yüzde 80 olduğu belirtilen raporda, aynı zamanda sıcak hava dalgaları, aşırı yağışlar, yoğun kuraklıklar, buzulların erimesi, okyanusların ısınması ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi etkilere yol açacağını ortaya koyuyor. Bu olaylar, küresel ekosistemler üzerinde yıkıcı sonuçlar doğurabilir.   SICAKLIK KURAKLIĞI GETİRDİ   Sıcaklık bir yandan insan sağlığını ciddi oranda etkilerken, bir yandan da kuraklık, su sorunu ve orman yangınları gibi olayları da doğrudan ya da dolaylı olarak etkiliyor. Yağmur yağmamasından kaynaklı barajlar kuruma noktasına gelirken, birçok su kaynağı da çoktan kurudu. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Haziran 2025 verilerine göre, 1900 ile 2020 yılları arasında dünya genelinde kuraklıktan etkilenen bölgelerin sayısı iki katına çıktı. Raporda ayrıca aşırı kuraklığın ekosistemlerin dengesini bozduğu ve biyolojik çeşitliliği tehdit ettiğine vurgu yapıldı. Yine Avrupa Birliği Ortak Araştırma Merkezi (JRC) tarafından Haziranda yayınlanan Avrupa'da Kuraklık - Nisan 2025 raporuna göre, Kuzey ve Batı Avrupa'da ortalamanın üzerinde kuraklık koşulları göstermesiyle birlikte, tarım, nehir taşımacılığı ve ekosistemler üzerindeki etki yaratacak.    ÖLÜM GETİRİYOR   Imperial College London ve London School of Hygiene & Tropical Medicine tarafından gerçekleştirilen bir analizde, 23 Haziran ve 2 Temmuz tarihlerinde Avrupa’da meydana gelen aşırı sıcak hava dalgalarına bağlı ölümler incelendi. Sıcaklıkla bağlantılı 2 bin 300 ölüm kaydedilirken, bu ölümlerin 1500’ünün doğrudan iklim değişikliğinden kaynaklandığı tespit ediliyor. Barselona, Paris ve Londra’nın yüksek riskli bölgeler arasında yer aldığı ve en fazla can kaybının Milan’da gerçekleştiği bildiriliyor.   DOĞA FELAKETLERİ   Dünyanın bir kısmında sıcak hava dalgaları ölüm, kuraklık ve beraberinde gıda sorununu getirirken, bir kısmında ise seller, fırtınalar, orman yangınları ile iklim değişikliğinin başka bir yüzü görünüyor. Son olarak 29 Temmuz'da Çin başkenti Pekin’de yaşanan selde 38 kişi yaşamını yitirdi. Yine Çin'in kuzeyindeki Shanxi eyaletinde günlerce süren yağışın ardından 27 Temmuz'da irtibatın kesildiği bir minibüsteki yolculardan birinin cansız bedenine ulaşıldı. Minibüste bulunan diğer 13 kişiden henüz haber alınamıyor. Romanya, Polonya, İtalya ve Orta Avrupa ülkelerinde 26 Temmuz'dan itibaren etkili olan şiddetli yağışların ardından seller yaşandı, en az 3 kişi hayatını kaybederken, yüzlerce kişinin tahliye edildiği bildirildi. Pakistan'da 26 Haziran'dan beri etkisini sürdüren muson yağışları da beraberinde seli getirdi. Ülke genelinde son 30 günde şiddetli muson yağmurlarıyla bağlantılı olaylarda kaybedenlerin sayısının 266'ya, yaralı sayısının 633'e yükseldi. ABD'nin Texas eyaletinde 4 Temmuz'da yaşanan sellerde ise 119 kişi ölürken, yüzlerce kişi ise halen kayıp.    Uluslararası Af Örgütü’nün 2024-2025 “Dünya İnsan Haklarının Durumu” raporuna göre Amerika kıtasında rekor orman yangınları Amazon’u tehdit ederken, Afrika'da milyonlarca insan yerinden edildi. Rapora göre Brezilya, Venezuela ve Ekvador’da petrol çıkarımı artarken, Honduras’ta yükselen deniz seviyesi, kıyı yaşamını tehdit etti. Rapora göre kasırga, hortum, yangın ve sağanak yağışlar gibi felaketler daha sık ve şiddetli hâle geldi, ölümler arttı.    ORMANSIZLAŞTIRMA   İklim değişikliğinden kaynaklı yaşanan bu felaketlerin nedenine dair araştırma yapan Kanada’daki British Columbia Üniversitesi (UBC) öncülüğündeki bir ekip, ormanların yok edilmesinin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ciddi bir afet riski yarattığını ortaya koydu. Araştırmaya göre orman kesimi bu hızla devam ederse, sel sıklığı 18 kat artabilir ve etkileri 40 yıla kadar sürebilir. Rapora göre ormansızlaşmanın etkileri arasında yağış rejimlerinde dengesizlik, aşırı hava olaylarında artış ve aşağı havza topluluklarının artan kırılganlığı yer alıyor.    EKO-KIRIM   Ormansızlaştırma, maden ve enerji şirketlerine yapılan teşvikler, su kaynaklarının sanayi ve madenlerde kullanılması, fosil yakıt kullanımının artarak devam etmesi, atmosfere salınan sera gazları iklim değişikliği ve küresel ısınma üzerinde etkili oluyor. Ormansızlaştırma karbon yutak alanlarının yok olmasına, atmosferdeki karbon oranının yüksekliği sıcaklıkların artmasına neden olurken, okyanusların oksijen oranının düşmesi ve buzulların erimesi ise iklim krizinin en sonucu hem de nedeni olarak önümüzde duruyor.    MA / Tolga Güney