Öcalan'ın mesajını alan Mexmûrlular: Her türlü sorumluluğu almaya hazırız 2025-08-18 09:04:36 HABER MERKEZİ - Abdullah Öcalan'ın kendilerine gönderdiği mesajın heyecanını yaşayan Mexmûrlular, "Önderliğin mesajından sonra kurumuş bir çiçek gibi yeniden canlandık" dedi.  Türkiye'nin baskı ve köylerini yakması nedeniyle çoğunluğu Şirnex ve Colemêrg'ten olmak üzere 90'lı yıllarda Irak'a göç eden binlerce kişi, mültecileşti. O tarihten beri birçok kamp değiştirmeye zorlanan Kürt mülteciler, şimdi ise Birleşmiş Milletler denetiminde bulunan Mexmûr Mülteci Kampı'da yaşamlarını sürdürüyor. Yeni süreç, Türkiye'nin baskısı, KDP ve Irak hükümetinin ambargosu altında yaşayan binlerce Mexmûrluda topraklarına dönme umudu yarattı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 8 Ağustos'ta Mexmûrlulara "Mexmûr halkı geçmişte nasıl mücadelemizin temel sütunu haline gelmişse, barış ve demokratik toplum inşasında da aynı önemli rol ve misyonu üstlenecektir" mesajı gönderdi. Sürecin ilerlemesi durumunda Mexmûrluların toprakların dönüşünün gerçekleşebileceğinin vurgulandığı mesaj, Mexmûr'da moral ve heyecan yarattı.    Mesajın kadınlar için anlamlı olduğunu ve mesajın amacına ulaşması için mücadeleyi sürdüreceklerini dile getiren İştar Koordinasyon üyesi Azime Kabul, "Önderliğin mesajı biz kadınlara güç ve moral verdi. Çünkü yıllardı bizler Önderlikten bir haber alamıyorduk. Gönderdiği mesajında Şehit Rustem Cudî kampına selamlarını göndermişti. Onun bize gönderdiği selam bizim için her şeydir ve çok anlam ifade eder. Kaç yıldır Önderlikten haber alamama durumu bizleri kötü anlamda etkiliyordu. Ancak Önderliğin mesajından sonra kurumuş bir çiçek gibi yeniden canlandık. Karanlıktan aydınlığa ulaştık. Bizler aydınlığı gördük, önderliğin sesini duyduk. Umuyoruz ki gelecekte Önderlikle birlikte güzel günler yaşayacağız. Bu mesaj biz kadınlar için anlamlı ve önemliydi. Çünkü biz kadınların mücadele kaynağıdır" ifadelerini kullandı.    AMBARGO ŞARTLARINDA MÜCADELE    Kampa yönelik ambargoya işaret eden Azime Kabul, "Kaç yıldır bu kamp üzerinde ambargo sürüyor, kampın gidiş gelişleri engelleniyor. Türk devletinin baskı ve tehditleri vardı. KDP'nin desteğiyle de kaç yıldır gidişlerde ve girişlerde sorun yaşıyoruz. Bütün bunlara rağmen Irak devleti de 3-4 aydır ağır bir ambargo uyguluyor. Kampın en temel ihtiyaçlarını bile karşılamasına izin verilmiyor. Bu kampta 6 binin üzerinde insan yaşıyor ve çok zor şartlarda yaşam mücadelesi veriliyor. Ancak devletlerin bütün baskılarına rağmen bu kamp direniyor. 2 yılı aşkındır da bir eylem başlatmışız. Bu eylemde yer almayan kadın ve anne yoktur. Bu eylem Önderliğe özgürlük eylemidir. Biz kadınların daha fazla mücadele etmesi gerekiyor, onun verdiği mücadeleyi dünyaya daha fazla duyurmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.    'MESAJ GÜÇ VERDİ'   Mesajın yarattığı heyecanı anlatan Serhat Pîrosî, "Önderlik bize mesaj gönderdi ve bu mesajın gelmesinden mutluluk duyuyoruz. Kaç yıl sonra kampa gelen bu mesaj, bu ses bizim için güç oldu. Mesajda Mexmûrluların topraklarına geri dönme vurgusu vardı özellikle. Bu bizi mutlu etti. Çünkü 30 yıl sonra Mexmûr halkı olarak topraklarımıza geri dönme ihtimalinin olması bizi heyecanlandırdı. Bu anlamda hem siyasi hem de örgütsel olarak kampın üzerine ne tür bir sorumluluk düşerse almaya hazırız. Biz, Mexmûrlu gençler olarak ant içiyoruz ki Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü için, onunla birlikte yaşamak için üzerimize düşen her şeyi yapmaya her daima hazırız. Bizler bu kapsamda eylemlerimizi sürdüreceğiz" diye konuştu.     'SORUMLULUK ALMAYA VARIZ'   Abdullah Öcalan'ın mesajının kendileri için yeni bir dönemin kapısını araladığını vurgulayan Heci Çelî, "Mexmur halkı devrimle var olan bir halktır. Önder Apo'nun ideolojisi ile yurtseverlik bilinci oluştu. Bu toplumun oluşması için büyük bedeller ödendi. Kaç gün öncesinde İmralı'dan, Önder Apo'dan bize bir mesaj geldi. Yıllardır kamp olarak ondan bir mesaj alamamıştık. Sürecin başlamasıyla birlikte görüntüsünü gördük, sesini duyduk. Bu adımlarla inancımız yenilendi ve daha çok mücadele etmemiz gerektiğini gördük. Kamp halkı bütün zorluklara rağmen Önderlik için, inandığı değerler için mücadele ediyor. Bu mesaj kampa bir inancı getirdi, bize umut oldu. Biz şunu anladık ki Önderlik orada bizi düşünüyor, bu toplum üzerinde değerlendirmeleri oluyor. Devrimin başlangıcından bu yana bu halk büyük bir yük omuzladı, olumlu, olumsuz her süreci gördü ve yaşadı. Bizler barış taraftarıyız. Bizler bir annenin daha ağlamasını istemiyoruz. Biz çok gördük, ama başkası görmesin, yaşamasın istiyoruz. Bu halk devrimin eseridir. Bizim de bu süreci daha fazla sahiplenmemiz, maneviyatı, değerlerimize daha fazla bağlanmalı ve mücadele etmeliyiz. Bizler bu süreçte de varız ve her türlü sorumluluğu almaya hazırız. Kim ne diyorsa desin bizi alakadar etmiyor, bizi tek alakadar eden Önder Apo'nun sözüdür. Sonuna kadar da bizler Önderliğimize ve değerlerimize bağlı kalacağız" şeklinde konuştu.    MA / Zeynep Durgut