İzmir'de 'Barış ve ekolojinin kadın yüzü' paneli 2025-08-27 20:19:13   İZMİR - "Barış ve ekolojinin kadın yüzü" konulu panelde konuşan TJA Aktivisti Derya Akyol, "Ekoloji örgütleri olarak kadın mücadelesinin başardığını bizler de başarmak istiyoruz" dedi.    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Kadın Meclisi ve Tevgera Jinên Azad (TJA), "Barış ve ekolojinin kadın yüzü" konulu panel düzenledi. Alsancak'ta bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde düzenlenen panele DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk ve kadın örgütlerinin yanı sıra İzmir'de bulunan siyasi parti temsilcileri katıldı. DEM Parti İzmir Kadın Meclisi Sözcüsü Türkan Aslan Ağaç'ın moderatörlüğünü yaptığı panele TJA ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi Aktivisti Derya Aykol ve Feminist Aktivist Emel Dalfidan konuşmacı olarak katıldı.    Panelde ilk olarak konuşan Emel Dalfidan, barış, kadın ve ekoloji arasında önemli bir ilişki olduğunu söyledi. Türkiye'nin birçok yerinde kadınların barışın inşası için daha önce çok çalışma yaptıklarını söyleyen Emel Dalfidan, ekoloji mücadelelerinde kadınların doğayla olan bağına dikkat çekti. Emel Dalfidan, daha sonra yıllar içerisinde kadınların verdiği ekoloji mücadelelerinden örnekler vererek "Bugün geldiğimiz noktada Türkiye'de her yer maden sahası ve bu sahalarla birlikte yaşam alanları yok ediliyor. Kurulan komisyon birçok insanı dinliyor. Kadın örgütleri de barış sürecine ilişkin taleplerde bulunuyor. Kadın örgütleri Öcalan'ın demokratik toplum inşasında kadın ve ekoloji örgütlerinin taleplerinin dinlenmesinin ne kadar önemli olduğuna işaret ediyor. Barışın toplumsallaşması, barış talebinin aynı zamanda çok duyulması anlamına geliyor. Barış süreci aynı zamanda derin dönüşümler için de büyük fırsatlar yaratıyor. Barış süreci bize kadın mücadelesi içindeki taleplerin iyi değerlendirmesi fırsatını sunuyor. İktidarın doğa üzerinde kurmak istediği tahakküm ile kadın bedeni üzerindeki tahakküm çok benzer. Tahrip edilen ortamda kadınların sözleri önümüzdeki günlerde de hızla artacak" dedi.    Sosyal ve ekolojik krizlerden en çok etkilenenlerin kadınlar ve dezavantajlı grupların olduğuna dikkati çeken Emel Dalfidan, bu krizlerin, siyasal krizlerin bir parçası olarak düşünmek gerektiğine vurgu yaptı.   'SAVAŞLARDAN EN ÇOK KADINLAR ETKİLENDİ'   Daha sonra söz alan Derya Akyol, Kürdistan'da ekoloji mücadelesi vermenin zorluğuna dikkat çekerek, Kürdistan'da yürütülen özel savaş politikalarıyla ekolojik yıkımların olduğunu söyledi. Kapitalist modernitenin, ekolojik yıkımların kaynağı olduğunu ifade eden Derya Akyol, "Savaşları konuşurken hep insan kaybından bahsediyoruz ama aynı zamanda büyük ekolojik yıkımlar da yaşanıyor. Savaşlar devletlere özgüdür. Tarihteki savaşların bitirilmesi üzerine konuşulmuyor ve genelde insanların kaybı üzerinden raporlamalar yapılıyor ancak doğanın kaybı üzerine raporlamalar yapılmıyor. Savaşların tahribatları orman tahribatları ile gözler önüne seriliyor. 90'lı yılların köy boşaltmaları hafızayı silme amacıyken aynı zamanda geri dönüşü engellemek amacıyla yapıldı. Tarım alanları ve ormanlar yakıldı ve böylelikle insanların geri dönüşleri engellenmek istendi. Savaş politikaları ile kadınlar üretimden kopartılarak metropollerde dört duvar arasına sıkıştırıldı ve bu savaşlardan en çok kadınlar etkilendi" şeklinde konuştu.   'KADIN MÜCADELESİNİN BAŞARDIĞINI BAŞARMAK İSTİYORUZ'   Kürdistan'ın özel savaş politikaları ile her şekilde saldırı altına alındığına dikkati çeken Derya Akyol, "27 Şubat'taki çağrı ile silahlı mücadelenin demokratik alana çekilmesi bizler için büyük bir örgütlenme adımı oldu. Abdullah Öcalan'ın alternatif yaşam fikri bizler için yaşamın her alanında bir fırsat. Son zamanlarda bu perspektifle ekoloji mücadelesini de büyütüyoruz. Kadınların mücadelesinde bir birliktelik yaşandı ancak ekoloji mücadelesinde bu birliktelik yaşanmadı. Biz devletle mücadele ederken kendi içimizde de bir değişim yaratmaya çalışıyoruz. Kendi aramızdaki hiyerarşiyi yıkarak yeni bir yaşamı kurmaya çalışıyoruz. Ekoloji örgütleri olarak kadın mücadelesinin başardığını bizler de başarmak istiyoruz" diye belirtti.    Panel soru-cevap bölümüyle sona erdi.