'Demokratik Toplum Manifestosu komployu boşa düşürdü' 2025-10-09 11:07:08   AMED - TJA ve DBP tarafından yapılan açıklamada, Demokratik Toplum Manifestosu’nun “Uluslararası Komplo”yu boşa düşürdüğüne dikkat çekildi.    Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 9 Ekim 1998 tarihinde Suriye’den çıkarılmasıyla başlayan uluslararası komploya dair ayrı ayrı yazılı açıklama yaptı. Açıklamalarda, demokratik toplum vurgusu yapıldı.    “Demokratik Toplum Manifestosu Uluslararası Komployu boşa düşürdü” başlıklı açıklamada komplonun siyasi ve küresel sonuçlarının olduğuna dikkat çekilerek, “Bölgesel ve hegemonik güçlerin 9 Ekim 1998'de Sayın Öcalan'a karşı başlattığı uluslararası komplo, 27 yıllık bir miras bıraktı. Sayın Öcalan'ın Suriye'den çıkışıyla başlayan süreç, yarattığı sonuçlarla hem uluslararası hem de küresel düzeyde siyasi ve toplumsal gelişmelere yol açmaya devam ediyor. Bölgesel ve uluslararası güçlerle iş birliği içinde planlanan komplo, Kürt sorununu derinleştirme ve çözüm arayışını engelleme çabalarının bir sonucu olarak geliştirildi. Yüzyıl önce Ortadoğu'nun sınırlarını belirleyen güçler, bu kez halklara alternatif bir yaşam sunan Demokratik Ulus Paradigması’na karşı harekete geçti. Başka bir deyişle; ulus-devlet sisteminin varlığını korumak ve demokratik geçiş olasılığını ortadan kaldırmak için uluslararası komplo devreye girdi” ifadelerine yer verildi.    DBP: ULUSLARARASI KOMPLO BOŞA DÜŞTÜ   Komplonun ABD, NATO ve bazı Avrupa ülkeleri gibi güçler tarafından planlandığına değinilen açıklamada,  “Türkiye de sürecin yöneticisi olarak bu planın bir parçasıydı. Amaç, Kürt halkının meşru mücadelesini ortadan kaldırmak, Ortadoğu'daki demokratik güçleri engellemek ve ulus-devlet güçlerinin merkezi statüsünü korumaktı. Dolayısıyla komplo, yalnızca Kürt halkına değil, aynı zamanda Ortadoğu'nun özgürlükçü halklarına da yönelik stratejik bir saldırıydı. Ancak Sayın Öcalan, İmralı Cezaevi'nde, ağır tecrit koşullarına rağmen, ‘Demokratik Toplum’ paradigmasıyla, uluslararası komployu yargısal ve siyasi alanda açığa çıkardı. Sayın Öcalan, çözüm perspektifiyle, kadın özgürlüğü, ekolojik denge ve halkların demokrasi ilkeleri temelinde ortak geleceği için güçlü bir alternatif sundu” denildi.    ÖZGÜR YAŞAM MODELİ   Açıklamanın devamında şu ifadeler yer verildi: “Demokratik Bölgeler Partisi olarak bir kez daha belirtiyoruz ki; Sayın Öcalan'ın ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısı, ulus-devletlerin savaş ve yağma politikalarına en güçlü yanıttır. Komplocu güçler, halk için savaşı, yıkımı, yoksulluğu ve işgali meşru görüyor. Ancak Sayın Öcalan, bu sisteme karşılık olarak eşitlik, özgür yaşam ve gerçek demokrasiyi öneriyor. Bu bağlamda, Kürdistan, Türkiye ve uluslararası kamuoyunu Sayın Öcalan'ın ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısını desteklemeye çağırıyoruz. Ayrıca, Sayın Öcalan serbest bırakılmadıkça Ortadoğu'da kalıcı barış ve istikrarın olmayacağı da unutulmamalıdır. Bu tarihi bir gerçektir.”   TJA: ÖZGÜRLÜK UMTULARI YOK EDİLMEK İSTENDİ   TJA, da komploya dair yaptığı yazılı açıklamada, “27’inci yılında öfkeyle lanetleniyoruz. Komployla amaçlanan Önderlik şahsında bir halkın özgürlük umutlarını yok etmek ve mücadelesini tasfiyeye uğratmaktı. Ancak başta kadınlar olmak üzere ‘Güneşimizi karartamazsınız’ sloganıyla bedenlerini ateş topuna dönüştüren şehitlerin tüm dünyada yankılanan direnişleriyle komplonun amacına varması engellendi. Tamamen boşa çıkarılması ise Önder Apo’nun İmralı Zindan koşullarında geliştirdiği Demokratik Ekolojik Kadın Özgürlükçü Toplum Paradigmasıyla gerçekleşti” denildi.    Açıklamanın devamında şunlara yer verildi: “Bu paradigma komplocu güçlerin karşısında mücadele etmenin en temel zemini oldu. Önderliğimizin 27 yıldır İmralı adasında tarihte eşi benzeri görülmemiş tecrit koşullarında olmasına rağmen muazzam bir inanç, umut ve direnişle geliştirdiği özgür toplum manifestosu komployu boşa çıkartarak halkların özgürlük umutlarını yeşertti. Halklar bu inanç ve umutla, Halklar Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın etrafında kenetlenip özgürlüğe doğru yaşamı her alanda örgütleyerek yol almaktadır.  Amaçlarına ulaşamayan komplocu güçler 27 yıldır onlarca kez halklar arasında dincilik, mezhepçilik ve milliyetçilik üzerinden yeni savaş ve krizler tasarlıyorlar. Komplonun başlangıç yeri olan Suriye’de şimdi benzer güçler farklı senaryolar deniyorlar. Bu senaryoları ve amaçları boşa çıkarmanın en etkili yolu halkların arasına nifak tohumları eken, halkları karşı karşıya getiren milliyetçilikten, dincilikten, cinsiyetçilik ve pozitivizmden arındırılmış bir toplumsal anlayıştan geçiyor. Bu anlayışın adı da Demokratik Toplum Manifestosudur.     KOMPLO KADIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ HEDEF ALDI   Biliyoruz ki bu komplonun bir amacı da özellikle kadın özgürlüğü ve mücadelesiydi. Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesinin dünya kadınlarına örnek olmasını engelleyip, kadına kaybettirerek aslında tüm topluma kaybettirilmek istendi. Ne var ki kadınların özgürlük mücadelesin daha da büyümesi bu amacı engelledi. Aynı zamanda Ortadoğu ve halkları savaş cenderesine alarak büyük kaos ve yıkıma sürüklemekti. Bu kaos ve cendereden çıkmanın yolu da Demokratik Toplumu her yerde inşa etmektir.  Biz kadınlar barış ve demokratik toplum sürecini umutla ve inançla başarıya götürerek yaşamın her alanında komünlerimizi inşa edeceğimizi; Özgür Önderlik ve özgür kadınla özgür topluma ulaşıncaya kadar mücadelemizi yükselteceğimizin sözünü veriyoruz. Yüreği barış umuduyla atan tüm kadınları bu ruh ve coşkuyla özgür yaşamı hep birlikte örmeye ve öncülük etmeye çağırıyoruz.”