Birdal: Komisyondan bir heyetin mutlaka İmralı'ya gitmesi gerekiyor 2025-10-17 09:19:13   İZMİR – İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, "Mecliste kurulan komisyondan bir heyetin mutlaka İmralı'ya gitmesi gerekiyor" dedi.    Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı tarihi çağrısı ile başlayan Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında Meclis'te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 15'inci toplantısını geride bıraktı. Gelinen aşamada komisyonun somut adımlar atması tepkilere neden olurken toplumun farklı kesimlerinden komisyon üyelerinin Abdullah Öcalan'ı dinlemesi çağrıları gelmeye devam ediyor.    İnsan Hakları Derneği (İHD) Onursal Başkanı Akın Birdal, toplumun farklı kesimlerinden dinlenen kişilerin komisyona çok önemli dosyalar ve raporlar sunduğunu söyledi. Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü konusunda birçok önerinin olduğunu anımsatan Birdal, "Bundan sonra 'Ne yapmak gerekir' sorusunun karşılığı çok önemli. Komisyona yasallık kazandırılması gerekiyor. Bunun halen sağlanmaması bir eksiklik. Komisyona bir güvencenin oluşturulması lazım. Komisyonun Amed'e gideceği söylendi, çok önemli. Komisyonun Amed halkı, Barış Anneleri ve demokratik kurumlarla bire bir görüşmesi ve orada yaşananlara tanıklık etmesi lazım" dedi.    'BARIŞ KANALI KURULABİLİRDİ'   Birdal, daha sonra komisyona çağrılsaydı sürecin şeffaf olması noktasında bir takım önerilerde bulunacağını ifade ederek "Bilgi ve haber alma hakkının kullanılması yönünde komisyon isteseydi barış için televizyon kanalı açabilirdi. O barış kanalında kim ne demiş, kim ne önermiş bilinirdi. Bu yol barışa katkı sağlayacaktı. Dünya barış örnekleri var. O örnekler belgeseller şeklinde kanal aracılığıyla Türkiye halklarına sunulabilirdi. Bu barış kanalı ile savaşın her alanındaki yıkıntılarını ve getirdiği sıkıntıları yanı sıra tam tersi barışın her alanda neler getireceği anlatılabilirdi. Böyle bir yol izlenseydi belki de süreç karşıtı çevrenin tepkilerini azaltabilirdi. Meclis'te çıkartılacak yasalar süreci besleyen yasalar olması gerekir. İnsan hakları ihlaline yol açan Terörle Mücadele Kanunu (TMK), İnfaz Yasası, Ceza Yasası gibi yasaların ilk başta ele alınması gerekiyor. TMK ortadan kaldırılıp rahat bir tartışma ortamı oluşturulmalı. Bu geçmişin sorgulanması ve geçmişle yüzleşmek için önemli. Geçmiş sorgulanmadan onurlu bir barış olmaz. Bunun yanı sıra kamuoyuna yansıyan bir yargı paketi var. Yargı paketi derken insan paketin demokratikleşme getireceğini umuyor insan. Ama bakıyoruz nefret suçunu arttırıcı düzenlemeler getiriliyor. Sol kolu iyileştirirken sağ kolu yaralayan bir beden bütünlüğü olmaz. Bu tür uygulamalar demokratikleşme sürecine zarar verir. Türkiye'de demokratikleşme ve adalet olacaksa her bir yerde olmalı. Barışın toplumsallaşması diyorsak bu yanlış bir uygulama" ifadelerini kullandı.    'ZAMANA YAYMAMAK GEREKİR'   Siyasi tutsakların halen içeride olmasının evlere barış getirmediğini belirten Birdal, "Çünkü milyonlarca insanın aklı bu süreçte. İktidarın somut adım atmayışındaki ısrarı süreç karşıtı grupları cesaretlendiriyor. Son günlerde Meclis'teki toplantılarında hezeyanları görüyoruz. Pervin Buldan, insan hakları savunucusu ve barış aktivisti. Savaşı en çok yaşayan biri olmasına karşın barışı en çok savunanlardan biri. Meclis başkanı olarak, iç tüzüğe bağlı olarak itiraz ve söz hakkını elinden almak istiyorlar. İYİ Parti'nin hezeyanı kabul edilemez. Bunları cesaretlendiren süreçte halen somut bir ilerlemenin olmaması. O nedenle zamana yaymamak gerekiyor. Komisyonun alt komisyonları oluşturulması gerekiyor ve bu komisyonların yaptığı raporlar ile yasaların çıkması gerekiyor" diye konuştu.    'TECRİT BİR AN ÖNCE SONA ERMELİ'   Öcalan'a "umut hakkının" tanınarak özgürlüğünün sağlanması konusunda atlatma ve gecikme olduğunu ifade eden Birdal, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararlarını ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Öcalan'a "umut hakkı" sağlanması yönündeki sözlerini anımsattı. "Bu söylemleri yaşama geçirmek lazım" diyen Birdal, "Mecliste kurulan komisyondan bir heyetin mutlaka İmralı'ya gitmesi gerekiyor. Öcalan'ın da bu konuda çok önemli açıklamaları var. Komisyonla da sınırlı kalmamak lazım. Meclis'te bulunan ve sürece katkı sunacak siyasi partilerin temsilcilerinden de oluşturulan heyetin İmralı'ya gitmesi gerekir. Ayrıca insan hakları ve barış savunucularının da gitmesi gerekiyor. Biz de İmralı'ya gitmek ve Sayın Öcalan ile istişarede bulunmak istiyoruz. Tecride bir an önce son verilmeli. Komisyonun oraya gitmesi yol gösterici olacak çünkü bire bir görüşecekler. Dolayısıyla bunun ertelenmemesi ve gecikmemesi lazım. İmralı'daki sekretarya ve komisyon eş güdüm sağlamalı. Bu sürecin bir tedavisi olacaksa bir bütün olarak ele alınmalı. Barış ve Demokratik Toplum Grubunun öncülüğünde silahların yakılmasına tanıklık ettik. Derhal Meclis'te bir alt komisyon kurulması ve bu komisyonun entegrasyon üzerinde çalışıp bunu yasallaştırması gerekiyor. Dağdakilerin yanı sıra 30 yıl cezaevinde kalanların da entegrasyona dahil edilmeleri gerekiyor. Bu insanlar hayata ve siyasete katılacaklar" şeklinde konuştu.    MA / Uğurcan Boztaş