MÛŞ - Mûş Ovası'nda pancar üretimi yapan çiftçiler, ödenen fiyatla girdi maliyetlerini karşılamadıklarını belirterek, "Gittikçe batıyoruz" dedi.
Kürdistan'da önemli tarım merkezlerinden biri olan Mûş Ovası'nda her yıl yüzbinlerce ton şeker pancarı üretiminin de ana merkezlerinden biri. Tarımda "şeker pancarı üretimiyle özdeşleşen kentte" bahar aylarıyla birlikte toprakla buluşturuluyor. Bir zamanlar devlete ait olan ancak şimdilerde özelleştirilmiş kentin tek şeker fabrikasına ait "akıllı tohumların" bahar ayında ekimiyle başlayan şeker pancarı yetiştiriciliği, Eylül ayında hasat ile birlikte son buluyor. Pancarların hasadı için sabahın ilk ışıklarıyla birlikte tarlalara inen çiftçiler, akşamın çökmesiyle topladıklarını fabrikaya götürmek için yola çıkıyor. Fabrikanın yolunu tutan çiftçiler, tüm yıl ter döktükleri şeker pancarlarını satabilmek için fabrika önünde metrelerce kuyruk oluşturuyor. Kota sınırının yanı sıra çiftçilerin diğer büyük derdi de girdi maliyetleri. Çiftçiler, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 3 Ekim'de, 2025-2026 üretim yılı şeker pancarı alım fiyatını kota tamamlama primi dâhil 3 bin 100 TL'ye çıkarmasını yeterli bulmadıklarını belirterek, belirlenen fiyatın girdi maliyetlerini dahi karşılayamayacağını kaydediyor.
'ÇİFTÇİ HER YERE BORÇLU'
Sabahın erken saatlerinde tarlasındaki mahsulleri toplayarak yola koyulduğunu kaydeden çiftçi Tayfun Toplu, "Bildim bileli pancar işi yapıyoruz. Bu sene asla beklediğimiz fiyatı bulamadık. Çiftçilerin çoğu mağdur olmuş durumda. Mazot çok pahalı, tohum parası, işçilik parası var. Bankalar başta olmak üzere her yere borcumuz var. Çiftçi borç altından kalkamıyor" dedi.
Fabrikanın kendilerine sattığı akıllı tohumların kilosunun 30 bin TL olduğunu ifade eden Toplu, pancarın bu yıl belirlenen fiyatının bu giderlerle kıyaslandığında beklentileri karşılamadığını söyledi. 300 dönüm pancar ektiğini ifade eden Toplu, baraj suyunun da bitmesi sebebiyle verimlerinin geçen yıla göre düştüğünü belirterek, "Her yıl 9-10 ton verim alırken bu yıl bu 4'e düştü. Yer yer söküm yapamıyoruz. Çiftçiye göre bir destek de yok hepimiz bu yıl mağdur olduk. Gittikçe batıyoruz" ifadelerini kullandı.
'BAŞKA İŞ OLMADIĞI İÇİN YAPIYORUZ'
Çiftçilerden Nihat Yürga (37) da yine çocukluktan beri bu işi yaptıklarını ancak her senenin bir önceki seneyi arattığını ifade etti. Yürga, "İlk ekimi yaptığımız günden bugüne kadar bu işte hep masraf yapıyoruz. Sulama, çapa her şeyi masraf. Ektiğimizin karşılığını da alamıyoruz. Burada yapacak başka bir işimiz olmadığı için bu işi yapıyoruz. Birçok arkadaşımız bu işi bıraktı. Burada kalan da başka bir geçim kaynağı olmadığı için zorunlu olarak bu işi yapıyor" diye konuştu.
Bedrettin Çağlar (60), koyulan kotanın kendileri için sorun teşkil ettiğini dile getirerek, kota sınırı problemini kendi aralarında dayanışmayla çözmeye çalıştıklarını belirtti.
'SÜREKLİ ZARAR SEBEBİYLE ÇİFTÇİLİĞİNİ BIRAKTIM'
Öte yandan yıllardır bu işi yaptığı için zarara uğradığını en son bırakmak zorunda kaldığını ifade eden çiftçilerden Mehmet Tanış (53), 30 yıl önce başladığı şeker pancarı üreticiliğini 15 yıl önce "hep zarar ettiği" gerekçesiyle bıraktığını söyledi. Tanış, "Bu sistemin mağdurlarıyız. Çiftçi olarak çok zor durumdayız. İyi bir fiyat verselerdi çiftçi bu durumda olmazdı. 110 dönüm arazim vardı; ancak hep bu zarar sebebiyle bıraktım. Kazma-kürekli işlerde çalışıyorum. Gerçekten buradaki halk çok büyük eziyet çekiyor" diye belirtti.
MA / Ceylan Şahinli
