Ekonomik krizin ilk faturası kadın işçilere çıkartılıyor. Ağır ve tehlikeli iş kollarında uzun süreli düşük ücretle çalışmalarına rağmen işsiz bırakılan H.U, “Hakkını arayan, örgütlenen işçi istemiyorlar” derken, her an işsizlikle karşıya olduğunu belirten H.G. ise, “Külfeti çeken hep işçi, bu adalet değil” dedi.
Hükümetin kadınlara yönelik şiddeti ve çocuklara yönelik istismarı önlemek yerine "Nafaka çalıştayı" düzenlediğini dile getiren Avukat Leyla Süren, nafakanın kaldırılmasının ekonomik şiddet olduğunu belirterek, "Kadın hareketi olarak kabul etmemiz mümkün değil" dedi.
Erdoğan’ın 100 günlük eylem planı içinde yer alan “yoksulluk nafakası” düzenlemesine karşı çıkan kadın hukukçular, belli istisnalar dışında verilen nafakanın süresiz olmadığını belirterek, yasanın ekonomik olarak güçlendirilmeyen kadınları korumasız bırakacağını söyledi.
Nafaka tartışmalarını ve AKP'nin yapmak istediği düzenlemeyi değerlendiren HDP'li Züleyha Gülüm, ömür boyu nafaka söylemi ile algı operasyonu yaratılmaya çalışıldığını söyleyerek kadınların şiddete ve boşanmamaya mahkum edilmeye çalışıldığını söyledi.
Tutuklu Hakkari Milletvekili Leyla Güven adına kentte çalışma yürüten kadın milletvekilleri, “Leyla Güven Hakkari halkının iradesidir” diyerek, derhal serbest bırakılmasını istedi.
Ankara Barosu yönetimine aday ÖÇAV'li kadın avukatlar, eril baroya karşı mor bir baro hazırlığıyla aday olduklarını ve kadın mücadelesini yargının tüm mekanizmalarında sürdüreceklerini söyledi.
Diyarbakır'da anadilde eğitim veren 3 kreşin birer asimilasyon aracına dönüştürüldüğünü belirten DBP Yerel Yönetimler Komisyonu Üyesi Halime Bayram, kentte bulunan 43 kadın kurumunun kapatıldığı ya da isimlerinin değiştirilerek işlevsizleştirildiğini söyledi.
İstanbul Kadın Müzesi ile Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi, "Toplumsal Cinsiyet ve Feminist Pedagoji" başlıklı konferans düzenleyecek.
KA.DER, yerel seçim öncesi belediyelerdeki kademelere aday olacak kadınlara yönelik eğitim programı başlatıyor. Dernek, kadın temsiliyetinin az olduğu muhtarlık ve belediye meclis üyeliklerinde de sayılarının arttırılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, nafaka sisteminde yapılmak istenen değişikliğin kadınların hukuki kazanımlarını yok etmek olduğunu belirterek, “Kadınların mağduriyeti önemsizleştiriliyor” dedi.
Halfeti Belediyesi kayyumunun kapattığı Sara Kadın Merkezi çalışanlarından Fatma Korkmaz, “Kayyum, ilçede kadına dair ne varsa hepsini yok etti. Yerel seçimlerde kazanımlarımızı geri alıp, kayyumu ait olduğu yere göndereceğiz” dedi.
Kadın Yazarlar Derneği Dönem Sözcüsü Sevim Korkmaz Dinç, kadınların özgüvenlerini kazanmalarının yolunun birlikte mücadele etmekten geçtiğini belirterek, kadınlara "ortak yazma-okuma gruplarını kurmalarını" önerdi ve ekledi: "Korkmayın, yazın."
KCDP'nin verilerine göre, Eylül ayında 45 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Kadın cinayetlerindeki artışın en önemli nedeninin cezasızlık olduğunu söyleyen avukat Sibel Önder, cinayetlere ilişkin koruyucu önlemler alınması gerektiğini söyledi.
Diyarbakır merkezli operasyonu kadın iradesine saldırı olarak değerlendiren HDP'li kadın milletvekilleri, "Operasyonlarla vermek istedikleri mesajı aldık, yerel seçimlere daha güçlü bir iradeyle gideceğiz" dedi.
MHP’nin Meclis’e taşıdığı “af teklifinin” kadınlar ve çocuklar açısından tehlikeli sonuçlar doğuracağını söyleyen KCDP İstanbul Temsilcisi Fidan Ataselim, "Şu anki durumda bile o kadar indirim uygulanıyorken, af kabul edilemez” dedi.