RIHA - Kuzey ve Doğu Suriye'deki saldırılar ve suikastları planlayan ajanları konu alan Destên Tarî belgeselinin sunucusu Alan Meîş, Parastin-MİT'in ortak hareket ettiğini ve ENKS'nin de ajanları koruduğunu söyledi. 

 

Kuzey ve Doğu Suriye’de DAİŞ'e karşı mücadelede yer alan komutanların da aralarında olduğu isimlere dönük suikast ve saldırılar devam ediyor. Ronahî TV, 10-24 Eylül tarihleri arasında yayımladığı 3 bölümlük "Destên Tarî" belgeseliyle, yaşanan saldırı ve suikastlardaki istihbarat ortaklığına ışık tuttu. 105 dakikalık belgeselde, asayiş güçlerinin operasyonlarda elde ettiği belgeler ile Türkiye ve KDP arasındaki istihbarat ortaklığı yer aldı. Belgeselde, KDP'nin istihbaratı Parastin, KDP'ye yakın ENKS'liler ve MİT'in ortak hareket ettiği kaydedildi. Operasyonlarda tutuklanan 12 kişi, Federe Kürdistan Bölgesi’nde Parastin’a ait Sêmêlê İstihbarat Merkezi’nde istihbarat ağının nasıl örüldüğünü anlattı. Tüm bu tartışmalar devam ederken, Türkiye ile işbirliği halindeki KDP’ye bağlı güçlerin, Federe Kurdistan Bölgesi'nin Barzan Bölgesi’ndeki Bilê köyüne fotokapan yerleştirdiği görüntülerle belgelendi.

 

Alan Meîş

 

KURULAN TUZAKLAR

 

Belgeselin sunuculuğunu yapan Alan Meîş, genişletilmek istenen ağda MİT’in kilit bir noktada yer aldığını söyledi. Alan Meîş, istihbarat ağı için bazı isimlerin tuzağa çekildiğine işaret ederek, "Rojava’dan Başûr’a gitmek zorunda kalan insanların kaldığı kamplar var. O kampların içinde Parastin’ın görevlileri var. Bu kişiler farklı yöntemler ile ajan olma ihtimali olanları tespit ediyor. Farklı yöntemler kullanılıyor. Uyuşturucu bunun ilk aşaması. Uyuşturucuya alıştırılan kişilere zamanla ajanlık dayatılıyor. Bir diğer yöntem ise cinsel birliktelik gerçekleştirdikleri kişilerin videolarını yaymak ile tehdit ediyorlar. Bunu daha çok kadınlara dönük uyguluyorlar. Bir diğer yöntem ise para ile satın almak. Bu yöntemlere ek birçok farklı yöntem olduğunu belgeselin çekim esnasında öğrendik” dedi. 

 

‘ENKS KORUYOR’

 

Oluşturulan ağın merkezinin Parastin'in kontrolündeki Sêmêlê İstihbarat Merkezi olduğuna dikkati çeken Alan Meîş, "Burası aslında MİT tarafından yönetiliyor. Burada sorgulanan kişilerden askeri bilgiler alınıyor. Bu kişiler düşürülürse eğitim veriliyor ve bu kişiler kirli amaçlar için kullanılıyor. Ağ bu şekilde oluşturuluyor. Gönderilen kişiler Kuzey ve Doğu Suriye’de an be an bilgi gönderiyor” dedi. 

 

Alan Meîş, deşifre olan kişilerin de ENKS’ye ait yerlere sığınmaları yönünde talimat aldıklarını ifade etti. ENKS’nin söz konusu kişileri koruduğuna dile getiren Alan Meîş, "Ulaştığımız bilgiler, bu anlattıklarımızı doğruluyor. Bu ağ uzun bir süredir örülüyor. Yaklaşık 7 yıl bu ağa çalışanlar var ve hepsi asayiş güçleri tarafından yakalandı. Yapılan operasyonlarda büyük bir ağ çökertildi” diye kaydetti. 

 

Kuzey ve Doğu Suriye’deki devrimin söz konusu ağla hedef alındığını kaydeden Alan Meîş, "Rojava Devrimi'nden rahatsız olan, huzur istemeyen gruplar var. İnsanları topraklarından göçertmek için kirli oyunlar oynayanlar, yaratılmak istenen istihbarat ağının bölgedeki ayaklarını oluşturuyor. ENKS’nin görevi devrimi karalamak ve ajanları korumak. Buradan yola çıkarak kimin halkın devrimini koruduğu ve büyüttüğü, kimin ise sattığı sonucuna ulaşabiliriz" ifadelerini kullandı. 

 

AJANLARIN SALDIRILARDAKİ ROLÜ

 

Yakalanan ağ üyelerinin verdiği bilgiler üzerine birçok hava saldırısı yapıldığını öğrendiklerini aktaran Alan Meîş, "Bu kişiler askeri alanda birçok bilgi vermiş. Hedef alınan savaşçıların nereye gittiği, bindikleri araçlar ile ilgili bilgiler vermişler. Ayrıca Özerk Yönetim’in diplomatik ilişkilerini yapan kişiler hakkında bilgi toplamaya çalışmışlar. Altyapı hedef alındığında bu kişiler koordinasyon paylaşmış. Hava saldırıları ajanlar olmadan bir işe yaramaz. Bu saldırılara ajanlar güçlü bir destek veriyor. Yaşanan katliamlarda bu kişiler bir numaralı suçlular. Bu ajanlar halk neyden şikayetçi ise o konuda planlar yaparak insansızlaştırmaya destek veriyorlar" şeklinde konuştu. 

 

Ağ üyelerinin toplumsal değerlere de saldırdığını ifade eden Alan Meîş, şunları söyledi: "Bütün dünya Rojava kadınlarının kahramanlıklarını konuşuyor. Buna karşı karalama politikaları yürüten ajanlar, kirli emelleri için büyük psikolojik bir saldırı başlattı” dedi. Ajanların para karşılığında insanların katledilmesine rol oynadığını dile getiren Alan Meîş, "Birkaç kuruş para için insanların katledilmesine göz yumuyorlar. Bu çok acı verici. Rojava büyük bir isim. Bu ajanlaştırılan kişiler bu halkın çocukları, komşularımızdı. Onları birebir tanıyor olmak, düştükleri çukurda onları görmek insanı üzüyor. Bir diğer üzücü olan ise, onları ajanlaştıran kişilerin de Kürt olması. Kürt düşmanlarının elini güçlendiren bu kişilerdir. Ajanların bir ailesi var. Bu aileler de yaşananlara karşı üzülüyor ve kabul edemiyorlar. Çocuklarının bu duruma düşmesini kabullenemiyorlar."

 

MA / Emrullah Acar