Özgür Gündem gazetesi dağıtımcısı Orhan Karaağar, katledilişinin 32'nci yıl dönümünde Wan'da bulunan mezarı başında anıldı. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) öncülüğünde yapılan anmaya, Karaağar'ın ailesinin yanı sıra Barış Anneleri Meclisi, Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, kentteki siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri ile çok sayıda gazeteci katıldı. 

 

'KİMSE ÖZGÜR BASIN KARŞISINDA DURAMAZ'

 

Yapılan saygı duruşuyla başlayan anmada konuşan DFG Wan Temsilcisi Adnan Bilen, Özgür Basın emekçilerine dönük saldırıların yıllardır kesintisiz bir şekilde sürdüğünü belirtti. Bilen, "Son süreçte Kuzey ve Doğu Suriye'de Gazeteciler Nazım ve Cihan'ın katledilmesi ve yine onlarca gazetecinin yaralanması en yakın örneğidir. Orhan'ın katledilmesi üzerinden 32 yıl geçti, sınırlar, doğa ve iktidarlar değişti, ama Türkiye'de Kürtlere ve Özgür Basın emekçilerine dönük katletme politikası değişmedi ve halen devam ediyor. Tüm katletme, baskı, gözaltı ve inkara politikalarına karşı Özgür Basın emekçileri geri adım atmadı ve atmayacakta. Artık hiç kimse Özgür Basın'ın karşısında duramaz. Özgür Basın Apê Musalardan, Gurbeteli Ersözlerden bu yana tüm şehitleriyle köklü bir geleceğe ve geçmişe sahiptir. Bu gelenek karşısında kimse hakikatlerin ortaya çıkmasına engel olamaz. Bu köklü ağacın sadece dalını kırabilirler ama yolumuzdan geri koyamazlar. Orhan, Nazım ve Cihan şahsında tüm özgür basın şehitlerinin mücadelesini anıyor ve önünde saygıyla eğiliyoruz" diye konuştu. 

 

'ÖLDÜRÜLDÜKÇE ÇOĞALDIK'

 

Kürtlerin öldürülmekle bitmeyeceğini söyleyen Karaağar'ın kardeşi Nizam Karaağar, katliamları yapanları, katletmeyle bir sonuca varacaklarını sandıklarını ifade ederek, katledildikçe daha da çoğaldıklarını söyledi. Karaağar'ın katledildiği tarihte defin işlemi sırasında bulunan kişi ile bu gün yapılan anmayı karşılaştıran kardeş Karaağar, "Biz bu mezarlığa 32 yıl önce 15 kişi geldik, şu an ise yüzlerce kişiyiz. Orhan'ı öldürmekle, bu şehirde gazetenin satılmayacağını, kimsenin hakikati ortaya çıkarmayacağını düşündü, ama bakın şimdi ne kadar çoğaldık. Bugün burada 7 yaşından, 70 yaşına kadar herkes var. Ne ölerek biter, nede ölerek boyun eğeriz. Ölüm bu anlamıyla bize muhteşem bir kudret yarattı. Bu ölümler bize rehber olup, mücadelemize ışık tutacaktır" ifadelerini kullandı.

 

'ÖZGÜR BASIN MÜCADELEDEN GERİ DURMAYACAK'

 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Wan İl Eşbaşkanı Gönül Uzunay, "Özgür basın emekçileri tüm politikalara rağmen, boyun eğmeden, geri adım atmadan Kürdistan halkının yaşadıklarını tüm dünyaya duyurdular. Bu onurlu duruş karşısında tekçiliği dayatanlar, ilk hedefi her zaman Kürt basını oldu. Yıllardır, televizyonlar, gazeteleri ve ajansları kapatıldı ama onlar asla çizgilerinden geride durmadı. Bu saldırıların temel nedeni ise ülkede demokrasi olmamasıdır. Bugün Kürdistan'da yıllardır Kürt halkı üzerine zulüm politikaları sürüyor. Bu zulmü, işkence, ölümleri ortaya çıkarmasın diye her defasında saldırıya uğradı. Bu sorunlar çözümü için Sayın Abdullah Öcalan'ın uzattığı barış elini tutup biran önce demokrasi ve barışın sağlanması gerekiyor. Özgür Basın'a karşı saldırılar onları asla mücadelesinden geri tutmayacak, kalemleri ve makinaları hakikate tanıklık etmeye devam edecek" şeklinde konuştu.