Tülay Hatimoğulları’ndan iktidara: Barış için biz hazırız, güven verici adımlar atın

İSTANBUL -  "Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları"nda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, barış için PKK Lideri Abdullah Öcalan ve parti olarak hazır olduklarını belirterek, iktidara, “Güven arttırıcı, güven verici adımlar atılmalıdır” dedi. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti),  "Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları" kapsamında DEM Parti Sancaktepe İlçe binasında halk toplantısı gerçekleştirdi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın da katılım sağladığı toplantıya, yurttaşlar yoğun ilgi gösterdi.
 
Burada konuşan Tülay Hatimoğulları, Cemal Metin Avcı tarafından katledilen Pınar Gültekin’e değinerek, “Pınar Gültekin, Cemal Metin Avcı tarafından diri diri yakılarak katledildi. Kadın cinayetlerine kurban giden yüzlerce ve binlerce kadından biri. Ama Yargıtay ağırlaştırılmış müebbet cezası alan katilin cezasını bozma gerekçesi olarak canlı canlı yakılarak öldürmenin canavarca bir hisle işlenmediğini gerekçe göstererek bu kararı bozmak üzere itirazda bulundu. Biz de buradan bir kez daha diyoruz ki Pınar Gültekin ve onun gibi katledilen ve hatta her gün katledilen kadınlar erkekler tarafından kadın cinayetlerine kurban edilen kadınlar asla yalnız değildir. Yargının bu şekilde taraf tutması cezasızlık sistemiyle kadın cinayetlerinin önünü açan bir yöntemi izlemesini biz kadınlar kabul etmiyoruz. Kadın yaşamın her alanında vardır ve biz DEM Parti olarak Türkiye’deki kadın hareketi ve Kürt kadın hareketiyle beraber bütün dünyaya mal edilen ‘Jin Jîyan Azadî’ şiarıyla mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
 
‘BARIŞ HAREKETİNİ ÖRGÜTLEMEYE İHTİYAÇ VAR’
 
Parti olarak yapacakları toplantılarla PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın mesajlarını tartışacaklarını ifade eden Tülay Hatimoğulları, 3’üncü dünya savaşının etkilerinin 2’nci dünya savaşının etkilerinden çok daha yıkıcı olacağını söyledi. Tülay Hatimoğulları, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Dünya iki büyük savaşı geride bıraktı şimdi ise 3’üncü dünya savaşıyla karşı karşıyayız. Geçen iki dünya savaşında dünya ölçeğinde kapitalist sistemin sermaye düzenin yaşadığı krizin aynısını küresel düzen bir kez daha yaşamaktadır. Geçtiğimiz 2 dünya savaşında yaşanan paylaşım savaşı emperyalist güçlerin şimdi yine bu dönemde özellikle Ortadoğu Afrika ve Kafkasya merkezli devam eden savaşlarda bizler bunlara bir kez daha tanıklık etmekteyiz. Altını çokça çizdiğimiz önemli bir konu, bugün 3’üncü dünya savaşı ile karşı karşıya kaldığımız bir dönemde savaşlar ve insan ölümleri dünyadaki yıkımlar geçtiğimiz iki cihan savaşından daha ağır bedeller ödetir bizlere. Çünkü bütün dünyada ileri düzeyde silahlanmanın yaşandığı bütün dünyada neredeyse nükleer silahlara sahip olunmaya çalışan bir dönemde yeryüzü yok olma ile karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle biz sadece barış hareketini Türkiye ya da Ortadoğu nezdinde değil uluslararası emperyalist bir büyük barış hareketini örgütlemeye ihtiyacımız olan bir dönemden geçiyoruz.
 
DEMOKRATİK BİR SURİYE İNŞA EDİLMESİ GEREKİR
 
Bizler bu büyük ölçekli dünya ölçeğinde özellikle Ortadoğu’da son bir yıldır yaşanan sürece baktığımızda bir yandan İsrail, Filistin savaşı öte yandan Lübnan’a Yemen'e kadar çeşitli saldırılar, Irak’ta denklemin yeniden kurulmaya çalışması İran’ın savaşa çekilmeye çalışılması ve en nihayetinde Suriye’de yaşanan rejim değişikliği ile birlikte ortaya çıkan yeni bir tablo var. Bu tablonun içinde Ortadoğu’nun büyük bir savaş içerisinde olduğunu söylersek abartı olmaz. Bütün bunlar devam ederken Rusya ile Ukrayna savaşının da devam ettiğini hatırlatmak isterim. Böyle bir dönemde coğrafyanın yakın sınırlarını değerlendirdiğimizde Suriye’deki gelişmeler bizim önemle üstünde durmamız gereken değişimler ve gelişmelerdir. Suriye’de Şam yönetimi HTŞ dediğimiz örgüt ele geçirdi ve HTŞ’den şu anda beklenen pozisyonda ilerlemenin kaydedilmediğini görüyoruz. Bir değişimden beklenen pozisyona bir adım atılmadığını görüyoruz.
 
Bizler yaşanan rejim değişikliğinde daha ilk anda yaptığımız açıklamada Türkiye’nin durması gereken yeri şöyle ifade etmiştik. Demokratik bir Suriye’nin inşa edilmesi gerekir. Suriye’de yaşayan bütün farklı halkların ve inançların ortak bir temsiliyetle, ortak bir yönetimin oluşturulması ve bu ortaklığın demokratik bir Anayasa ile taçlandırılması gerektiğini ifade ettik. Türkiye’nin durması gereken yerin neo Osmanlıcı, yayılmacı, Kürt düşmanı bir politika değil, tam tersine demokratik bir Suriye'nin inşa edilmesi konusunda adım atması ve dış siyasetini buna göre belirlemesi gerektiğinin altını çizdik. Geldiğimiz noktada gördüğümüz SMO ismiyle teşkil ettikleri çeteler tarafından saldırılara devam ediliyor. Tişrin barajında bir yandan barış nöbeti tutulurken, halkın barışçıl direnişi orta iken öte yandan oraların İHA ve SİHA’larla vurulduğunu ve sivil insanların katledildiğine ne yazık ki tanıklık ediyoruz. Bu saldırılar hala devam ediyor. Bizler çağrımızı her fırsatta yeniliyoruz. Adı ne olursa olsun bu çetevari örgütlenmeler üzerinden Suriye’de yaşayan Kürt halkına, Rojava halkına yönelik saldırılar bir an önce son bulmalıdır.”
 
SORUNUN ÇÖZÜLMEMESİNİN BEDELİNİ BÜTÜN TOPLUM ÖDÜYOR
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere değinen Tülay Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: Sayın Öcalan yapılan görüşmelerde bahsettiğimiz konularda detaylı değerlendirmeler yapmış. Şunu bilmenizi isterim ki Sayın Öcalan Suriye'de Ortadoğu'daki gelişmelerin ve küresel güçlerin buradaki paylaşım savaşları, bunun halklara yansıması, bunun karşılığında halkların ortak iradesi ile oluşturulması gereken demokratik yönetimleri en ince ayrıntısına kadar çalışmış, en ince ayrıntısına kadar bu konuda proje üretmiş ve önerilerini bu konuda sunmaktadır. Değerli arkadaşlar, elbette sınırları içinde yaşadığımız ülkemiz. Türkiye’de yine Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmemiş olmasının ağır bedellerini sadece Kürt halkı değil, Türk halkı, Araplar, Ermeniler, Lazlar, Çerkesler ezcümle bu ülkede yaşayan bütün farklı halklar ve inançlar olarak hep beraber bizler bunun bedelini ağır ödüyoruz. Çünkü demokratikleşmenin önündeki en temel engel Kürt yöntemlerle çözülmemesidir. Bunun yansımalarını her alanda görüyoruz. Mevcut rejimin bu dönemde bütün özgürlükleri sert saldırılar gerçekleştirdiğini görüyoruz. Hapishaneler siyasi tutsaklarla dolmuş taşmış durumda. Hasta tutsakların ısrarlarla cezaevlerinde tutulması yapılacak en büyük işkencelerden biridir. Bir yandan barışın sözü edilirken öte yanda belediyelerimize kayyım atanması devam edilmesi bizlerin kabul edecek bir şey değildir. Daha geçtiğimiz günlerde Akdeniz Belediyesi’ne akabinde Siirt Belediyemize kayyım atandı. İstanbul’da Esenyurt’a kayyım atandı. İBB başkanını iki de bir ifadeye çağırıyorlar. Bu ve bunun gibi muhalif yerel yönetimlere dönük onlarca çalıştırmamak üzere, kiminin parasını keserek, kimisinin belediyesine hacizler koyarak, kimini adliye koridorlarında ifade vermeye çalışarak bir biçimi ile engellendiğini hepimiz yaşıyoruz ve biliyoruz. 
 
ÖCALAN’IN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SAĞLANMASI GEREKİYOR
 
Bizler bu koşullar içinde elbette Sayın Öcalan’ın görüşmede ifade ettiği gibi. ‘Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesinin yolu Türkiye’nin demokratik bir dönüş yaşamasıyla doğrudan bağlantılıdır’ diyor. Türkiye’nin demokratikleşmesi için her türlü adımın atılması gerektiği ile ilgili mesajlarını bize iletmiş durumda. Detaylarıyla konuşacağımız bu görüşmelerin içeriğinden biraz bahsetmek istiyorum. Sayın Öcalan çözüme dair ‘Ben yoğun bir çalışma yürütmek istiyorum diyor. Ben zaten tecritte olduğum halde yoğun bir şekilde bu çalışmaları devam ettiriyorum ama benim barış için daha çok çalışabilmenin yolu benim üzerimdeki tecridin kalkması ve çalışma koşullarının oluşturulmasıdır’ demiş. Biz buradan bütün dünya duyacak şekilde yüksek sesle haykırıyoruz. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit bu görüşmelerle evet biraz aralandı ama tamamen ortadan kalkmamıştır. Sayın Öcalan’ın barış için çalışabilmesi için fiziki koşullarının sağlık koşullarının her türlü koşulun rahatça birçok heyetin gidip gelebileceği koşulların sağlanması elzemdir. Çünkü onun da belirttiği gibi Türkiye belirttiğimiz bu bölgesel gelişmeler içerisinde Türkiye’nin halkların barışı ve geleceği için barış dışında bir seçeneğinin olmadığını bu görüşmelerde kalın bir şekilde altını çizmiştir.
 
GÜVEN VERİCİ ADIMLAR ATIN
 
Bizler bu süreci yürütürken bu sürecin adına barış süreci, çözüm süreci demediğimizi hepiniz biliyorsunuz. Bu sürecin adını koyamadık. Bu gelişmeler ile birlikte bizlerin üzerinde estirilmek istenen çeşitli olayların varlıkların olduğunu biliyoruz. En önemlisi kullandıkları dil. Ana akım medyanın dilini kabul etmek mümkün değildir. Başta Sayın Öcalan olmak üzere bu süreci yürütenlere dair bir siyasi itibar suikastına yöneldiklerini görebiliyoruz. Aynı zamanda özel harp yöntemi olarak kitlede beklenti yaratmak moralsiz yaratmak ya da moralleri en yükseğe çıkarıp birden yere çakmak gibi riskler yaşıyoruz. Dolayısıyla bu manipülasyona psikolojik harbe karşı güçlü ve moralimizin en güçlü olacağı şekilde durmamız gereken bir dönem. Bizler bu toplantıları gerçekleştirerek üstünde önemli durmak istediğimiz noktalardan biri şudur: Evet, bazı görüşmeler var ve bu görüşmelerin nereye evrilebileceğine dair henüz yeterince bir fikrimiz yok. Bir plan ve program konusunda yeterince bir fikrimiz yok. Bugün Sayın Öcalan ben hazırım diyor, biz DEM Parti olarak bu süreci yürütmeye hazırız. Bir müzakere ve diyalog partisi olarak hazırız diyoruz. Ama şu ana kadar daha hükümetten icra makamı olan yürütmeden ortaya çıkan bir plan ifade ettikleri bir çözüm programı yok. Attıkları bir somut adım yok. O nedenle biz buradan çağrımızı yineliyoruz. Güven arttırıcı güven verici adımlar atılmalıdır. 
 
BİR YANDAN BARIŞ, BİR YANDAN KAYYIM
 
Biz bunları söyledikçe kayyım atarsanız, güven arttırıcı adım atmak yerine barışa olan umudu darbelemiş olursunuz. Bunu iktidar mutlaka bu sözümüze kulak vermeli ve bu sözümüzün ne anlama geldiğini anlamalıdır. Biz dün Esenyurt'ta mitingimizi gerçekleştirirken insanların o duygusunu hepimiz hissettik. Biz barış istiyoruz, bedel ödedik çoğumuz hapishanelerde kaldı yakınlarımız hapishanelerde. Birçok yoldaşımız ağır bedel ödüyor. Annelerin gözyaşı dinmedi, değer ailelerinin gözyaşı dinmedi. Onlar diyor ki ‘bizler gerçekten barışı canı gönülden istiyoruz. Ama asla boynumuzu eğdiren değil asla bizlere evet barış var deyip daha sonra hayır barış yok diyecek ‘kandırma ve kandırılma’ hikayesine hiç kimse gelmelidir’ diyor. Biz aynı şekilde Türkiye’deki bütün demokrasi güçleriyle parlamentoda temsili bulunan siyasi partilerle de görüşmeler yaptık. Herkesin şöyle bir kaygısı var. Acaba bu süreç başarıya ulaşır mı? Bizler DEM Parti olarak bu sürecin başarıya ulaşması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Ama aynı zamanda bu yetmez iktidar ve devletten de somut adımların atılması gerekiyor. O nedenle güven artırıcı adımların atılması gerektiğini ısrarla belirtiyoruz. Bu konuda da hiç tereddütümüz olmasın. Biz sonuç ne olursa olsun barış için çalışmaya devam edeceğiz. 
 
'BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK’ TOPLANTILARININ AMACI
 
Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir yanında yaptığımız bu halk toplantılarında barışı oturup evde ya da partisinde bekleyen değil, tam tersi barışın gelmesi için daha çok çalışmak üzere yolu koyulmanın vaktidir, demek için bu toplantıları yapıyoruz. Bu toplantılar da birbirimiz bilgilendireceğiz, görüş alışverişinde bulunacağız. Buradan esas çıkaracağımız sonuç şudur: Bizler bu süreçte asla rehavete kapılmayacağız, asla yerimizde oturup bekleyen pozisyonda olmayacağız. Halk olarak barışın toplumsallaşması için her evde iş yerinde Türk’ü Kürt’ü bu ülkede yaşayan farklı halkların ve inançların muhalefeti ile beraber herkesin sahiplenmesi sağlamak için dün bir çalışıyorsak bugün beş çalışmamız gereken bir dönemden geçiyoruz.
 
Sizden en büyük ricamız, yerel örgütlerimiz bulunduğu ilçelerde bütün yöre derneklerini, kurumları, hiç bir görüş ayrımın yapmaksızın hepsini tek tek ziyaret edip barışı konuşup onları bu konuda bilgilendirmek. İkincisi mahalle mahalle halk toplantıları yapmak ve barışı anlatmak. Kitle mobilizasyonunu barış için seferber etmek.
 
BARIŞI İNŞA EDELİM
 
Demokratik Türkiye ve demokratik bir cumhuriyeti inşa etmek için bugün yola koyulmadık. On yıllardır bizler Türkiye topraklarında mücadelemizi sürdürüyoruz. Yüz yıllık mücadele tarihine sahibiniz, hem Türkiye'de demokrasi güçleri, sosyalistleri devrimcileri hem de bu ülkenin yurtseverleri olarak on yıllardır ağır bedeller ödeyerek bugünlere geldik. Bu sürecin içinde varsa  bir kandırma, bu süreci nasıl göğüsleyeceğimize tarihsel birikim ve deneyimlerimize dayanak bir birimize güvenelim. Bizler bu konuda kesinlikle halkımızın faydasına yapacağımız şeyi yapacağınıza dair birbirimize sonsuz güven duymalıyız. Bu süreci barışla taçlandırmak için çok deneyime ve birikime sahibiz. Bu kendi özgücümüz ve örgütlüğümüz ile olacağına da asla unutmamalıyız. Bugün bu gelişmeler oluyorsa bilin ki siz değerli halkımızın verdiğimi örgütlü mücadelenin ürünüdür bu sonuçlar. Dolayısıyla kendimize güveneceğiz, bu güveni büyütmek için daha çok örgütlenecek ve mücadele edeceğiz. Barışı mutlaka bu topraklarda tesis edeceğiz. Akan kan artık dursun, barışı inşa edelim. Anadolu ve Mezopotamya topraklarında farklılıklarımızla her birimiz kendi dilinde inancıyla özgürce yaşayabildiği bir coğrafyayı mutlaka demokrasi ve barışla taçlandıracağımız inancımla hepinize saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.”
 
 

Diğer başlıklar

19/08/2025
14:59 Arslan, Sofi ve Babur anıldı
14:19 Komisyon dördüncü kez toplandı: 'Toplumsal rıza' vurgusu
13:44 Wan kayyımından TÜGVA’ya 631 bin TL
13:37 X'te sansür sürüyor: ETHA'ya 5'inci erişim engeli
13:33 ‘Toros' yakan şahsın üzerinden Yazıcıoğlu tişörtü çıktı
13:31 Beyoğlu Belediye Başkanı Güney görevden uzaklaştırıldı
13:13 Bazo Yılmaz mezarı başında anıldı
13:01 Gazze'de son 24 saatte 3 kişi açlıktan öldü!
12:59 İHD İzmir Şubesi: Şüpheli mülteci ölümleri münferit değil
12:13 Dêrazor'da son 8 ayda 150 DAİŞ saldırısı
12:09 Süveyda'da köylere saldırı
10:17 Komisyon bugün yakınlarını kaybedenleri dinleyecek
10:12 Meclis önünde 'Toros' markalı aracını yaktı
10:00 Kayalıklardan düştüğü iddia edilen çocuk hayatını kaybetti
09:22 Dr. Darati: Türkiye tarihte ilk defa bir isyanı yenilgiye uğratamadı
09:10 Çerkes akademisyen hakkında tahliye kararı
09:07 Wan sürecin büyük mitingine hazırlanıyor
09:06 Gazeteci Kaya: Türkiye için Suriye’de tek yol Kürt fobisinden kurtulmak
09:04 Mûş Belediyesi'ne 'dengbêj evi' çağrısı
09:03 Îdir Baro Başkanı: Komisyon yasal düzenlemeler yapmalı
09:02 'Komisyon her iki tarafla da görüşmeli'
09:01 Din alimi Deniz: Komisyon çözüm için Öcalan ile görüşmeli
09:00 19 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
08:47 İBB soruşturmasında 17 tutuklama
18/08/2025
23:44 Amedspor sahasında 2-2 berabere kaldı
22:55 Elbak'ta ‘Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ atölyesi
22:18 Trump, posta ile oy kullanmayı kaldırmayı planlıyor
21:19 Uluslararası Savaş Karşıtı Film Festivali Aralık’ta
19:43 İktidarın kamu emekçilerine son zam teklifi belli oldu
19:38 '223 işçi direnecek, Wan halkı kazanacak'
19:26 Birçok kentte Arslan, Sofî ve Babur anması
18:35 Hamas'tan 'ateşkes' açıklaması
18:26 Siweyda’da ateşkes bir kez daha ihlal edildi
17:50 Wan’da miting çalışmaları tüm ilçelerde aralıksız devam ediyor
17:26 Kamu emekçilerine yeni zam teklifinin saati belli oldu
17:10 44 ülkeden Gazze için dayanışma kampanyası
16:50 Mahalle sakinleri yüksek elektrik faturalarına tepki gösterdi
16:45 TİHV, görüş ve önerilerini komisyona sundu
16:10 ‘Aliboğazı’nda baraj yapımından vazgeçin’
16:03 Kadınlardan Edibe Özel'in taziyesine kitlesel ziyaret
15:52 GADEV kitap fuarı gerçekleştirecek
15:34 Kato Marînos’ta “Kadın Kurtuluş İdeolojisi” atölyesi
14:59 Mûş Belediyesi, Çar Çayı Projesi'ne başladı
14:26 Gülten Akgül 31 yılın ardından tahliye edildi
14:20 Mêrdîn’de Arslan, Sofî ve Babur anıldı
14:16 Evrensel'e silahlı saldırı düzenleyen Biler tutuklandı
14:00 Aydın’da kadın katliamı
13:58 Kamu emekçileri iş bıraktı: Müzakere değil mücadele
12:46 Balıkesir'de 4,2 büyüklüğünde deprem
12:25 Tanrıkulu'dan Meclis'e: Demokratik siyaseti güvence altına alın
12:16 Komisyon yakınlarını kaybedenleri dinleyecek
12:05 Rêya Armûşe’nin ‘Kadın Kent Bostanı’nda hasat zamanı
11:39 Nijerya’da tekne battı: 40’ı aşkın kişi kayıp
11:26 Bolivya'da seçimler ikinci tura kaldı
09:50 Gever'de on binler konserde buluştu
09:15 Dr. Konak: Türkiye'nin 'Turan Hattı' düşü yeni Zengezur Koridoru'nda ütopya kalacak
09:08 Stephen Smellie: Öcalan’ın özgürlüğü süreç için kritik önemde
09:07 Gazeteci Eren: Medyada süreci provoke eden dil değişmeli
09:06 Belediye bütçesinin kullanımına halk karar verecek
09:04 Öcalan'ın mesajını alan Mexmûrlular: Her türlü sorumluluğu almaya hazırız
09:03 Botan’ın ezgileri gençlerle yeniden hayat buluyor
09:02 Üç Kürt aydının sürgünde yaşadıkları tiyatro sahnesine taşınıyor
09:01 Kadınlar öncülük ediyor: 'Öcalan'a özgürlük' talebi evrenselleşti
09:00 18 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
08:07 Kuzey Marmara Otoyolu’nda kaza: 3 ölü, 20 yaralı
17/08/2025
23:09 Amed’de balkon çöktü: 5 yaralı
21:56 Îlham Ahmed: Entegrasyon ile tüm halkların birlikte yaşaması mümkün
21:52 Antalya'da erkek şiddeti
21:46 Halep’te canlı bomba saldırısı: Ölü ve yaralılar var
21:18 Semsûr’da kadın ve çocuk buluşmaları
21:10 Rojhilatlı fotoğrafçı Alipoor Amed’de
20:30 Babacan: Öcalan’ın görüşlerinin komisyon tarafından alınabilmesi önemli olacaktır
17:48 Adana’da Nûreddîn Sofî ve Metin Arslan anması
17:37 Filistin ile Dayanışma Platformu: İktidar iki yüzlülük yapıyor
17:10 Mücahit Birinci AKP'den istifa etti
16:41 Cizîr’de ‘Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ atölyesi
16:11 ‘Kürt Dirilişi’ belgeselinin 20’nci bölümünün fragmanı yayınlandı
16:07 X’ten Beluc kadınların direnişine sansür
15:56 Askeri birlikte kavga: Astsubay, uzman çavuşu öldürdü
15:45 Kızıl Parti’den süreç açıklaması: Barış mücadelesi devrimci sorumluluk
15:26 Limanlarda çalışan nakliyeciler kontak kapattı
15:14 Wan’da şüpheli kadın ölümü
14:28 Marmara Depremi'nde yaşamını yitirenler anıldı
14:19 Filozof Zabala: Öcalan’ın çabaları boşa gitmemeli
11:17 Şerife Muhammedi’nin idam cezasının onanmasına tepki
11:11 Musul’da toplu mezar
10:04 Jin derginin 129’uncu sayısı yayında
09:12 Diyanet’e tepki: Kadının yaşamı kendi tasarrufunda
09:11 Sincan Cezaevi için ‘inceleme’ çağrısı
09:09 ‘Fırat’ın Salı, unutmamayı hatırlatmak için var’
09:06 Gazeteci Türköne: Abdullah Öcalan gerçekçi bir yol haritası çiziyor
09:05 Türkiye'den Liberya'ya: Kadınların barış mücadelesi
09:00 17 Ağustos 2025 GÜNDEMİ
08:46 Gelibolu'da yangın: 5 köy tahliye edildi
08:38 Kürtlerin yüzde 97,9'u tüm kademelerde anadilde eğitim istiyor
07:07 Kamulaştırma kararları Resmi Gazete'de
06:30 İspanya’da orman yangınları: 7 ölü
16/08/2025
22:18 Özel’den ‘süreç’ açıklaması
21:16 Selahaddin’de 6 DAİŞ’li öldürüldü
20:27 Manisa'da 16 yaşındaki çocuk katledildi
19:52 Bakırhan: Alevileri görmeyen bir süreci kabul etmeyiz
19:01 ‘Tecridi kaldırın’
18:51 İstanbul’da yürüyüş: Uyuşturucuya karşı örgütlenelim
18:28 Dêrazor’un doğusundaki operasyon tamamlandı: 12 kişi gözaltına alındı
18:23 Suriye Geçiş Hükümeti’ne bağlı güçler bir çocuğu katletti
18:16 Licê’de yeniden çıkan yangın söndürüldü
16:19 Instagram’dan Özgür Basın’a sansür
15:26 Şerife Muhammedi’nin idam cezası kesinleşti
14:23 Ağır hasta tutsaklar için tahliye çağrısı
14:09 Yeniden başlayan yangının yayılma tehlikesi: Helikoptere ihtiyaç var
13:51 Kayıp yakınlarından hükümete ‘yüzleşme’ çağrısı
13:48 Mersin’de yangın söndürüldü: 4 kişi tutuklandı
13:40 31 yıl önce ‘Beyaz Toros’la kaçırılan Acar için adalet talebi
12:49 Pakistan’da selde ölenlerin sayısı 330'a yükseldi
12:26 BM: Mayıs’tan bu yana en az bin 760 Filistinli öldürüldü
12:16 Zelenski Trump'la görüşmek için Washington'a gidiyor
12:15 Barış İçin Toplumsal Girişim’den ‘İBB operasyonu’ açıklaması
12:04 İran’da polis karakoluna silahlı saldırı: 1 ölü
12:03 Süveyda’da çatışmalar devam ediyor
12:02 Licê’de yangın yeniden başladı
11:57 PYD ve BM heyeti Şam’da bir araya geldi
11:45 SMA hastası Ömer Asaf bebek için destek çağrısı
11:38 İzmir'de toplu ulaşıma zam
11:00 ÖHD’den 'Kürtçeye resmi statü' için imza kampanyası
10:27 Dünya kadınlarının özgürlük getiren mücadeleleri
10:16 Tutsağın tahliyesi 'örgütlü koğuşta' olduğu gerekçesiyle engellendi
10:06 Amed’deki yangın karadan müdahaleyle kontrol altına alındı
09:33 Trump-Putin zirvesinden ‘anlaşma’ çıkmadı
09:28 Çerkes öğretim görevlisi bir aydır tutuklu: Akademi camiasına çağrı
09:12 Şebnem Korur Fincancı: Yüz yüze görüşmeler çözüm getirir
09:09 Sendikalardan hükümete TİS uyarısı: Greve gideriz
09:08 Tutsaklara ‘süreç bitsin o zaman görüşürüz’ tehdidi
09:07 AKP'nin Avrupa'da Êzidî politikası
09:06 DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi: Kürt sorunun çözümü için eşitlik gerekiyor
09:05 Arıcılar jeotermale tepkili: Kararı durdurun
09:04 Beluc kadınlar hakları ve özgürlükleri için direniyor
09:03 Barış Akademisyeni Kaya: Öcalan’la görüşme süreci hızlandırır
09:02 Xelfetî hizmetten yoksun: Süreç varsa kayyımlar olmamalı
09:01 İHD’den rapor: Kanser hastasına tarihi geçmiş ilaç verildi
09:00 Korxan'da yüzyıllar süren mirasın taşıyıcıları: Bêrîvanlar
09:00 16 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
00:22 Dîlok'ta kadın buluşması: Devlet adım atsın
00:16 Licê’de yangın sürüyor
15/08/2025
23:43 Trump ve Putin Alaska’da bir araya geldi
23:01 Tuşba’da 'Barış ve Demokratik Toplum Mitingi'ne katılım çağrısı
22:57 TMMOB'dan Lice'deki yangın için çağrı: Derhal hava desteği yönlendirilmelidir
22:28 Licê’deki yangın yerleşim yerlerine yaklaştı: Hava desteği olmadan söndürülmesi mümkün değil
22:17 DEM Parti ve DBP: Can kaybı yaşanmadan helikopterleri yangın bölgesine yönlendirin
22:09 Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik soruşturmada 8 kişi tutuklandı
21:51 Birçok kentte gençlerden 15 Ağustos kutlaması