Karasu’dan ‘süreç’ açıklaması: Saldırılar durmalı, Öcalan kongreyi yönlendirmeli

img
HABER MERKEZİ – KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu, PKK’nin kongresini yapması için saldırıların durdurulması ve Abdullah Öcalan’ın kongreyi yönlendirmesi gerektiğini vurguladı. 
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” gündemdeki yerini koruyor. PKK, yaptığı açıklamada Abdullah Öcalan’ın çağrısının gerekliliklerini yerine getireceğini açıkladı. Ancak çağrının yapıldığı günden bu yana askeri operasyonlar devam ediyor. Devlet ve iktidar, Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı” ve Kürt sorununun çözümüne dair yapılan çağrıları ise karşılıksız bırakıyor.  
 
‘10 GÜN İÇİNDE ADIM ATILACAKTI’ 
 
KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu, Medya Haber TV’de yayınlanan özel programda sürece dair değerlendirmelerde bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis’te “umut hakkı”na dair yaptığı açıklamaları hatırlatan Karasu, “Önder Apo çağrısını yaptı. Hem örgütün kendisini feshetmesi doğrultusunda hem de silahlı mücadelenin durdurulması noktasında çağrı yaptı. Ama bunun için kongrenin toplanması ve kendisinin de bu kongreyi yönlendirmesini istedi. Bu konular İmralı’da tartışılan konulardır. 1 hafta, 10 gün içinde Önder Apo’nun koşulları değişecekti. Ama hiçbir adım atılmadı. ‘Çağrı yapılsın, umut hakkı değerlendirilecek’ dedi. Yine çağrı (Öcalan’ın çağrısı) yapılır yapılmaz İmralı’daki koşullar değişecekti. Önder Apo özgür, serbest çalışır hale gelecekti. Ama bu konuda adımlar atılmadı” diye konuştu. 
 
‘SÖZLER YERİNE GETİRİLMİYOR’
 
Adım atılmamasının kuşkuları arttırdığına dikkati çeken Karasu, Kürt sorununun çözümüne basit ve sıradan yaklaşılmaması gerektiğini kaydetti. Karasu,  çağrı sonrası İmralı Heyeti’nin adaya gitmediğine işaret ederek, “Bu aslında zamana yaymadır. Zamana yayma, duruma göre de kendine göre tutumlar takınma… Aslında verilen sözler var. Hem Bahçeli’nin sözü hem İmralı’da verilen sözler var. Bunlar yerine getirilmiyor. Bu durum karşısında ne olacak? Biz yine de soğukkanlılıkla yaklaşıyoruz. Önderlik (Öcalan) soğukkanlı ve sabırlı yaklaşıyor. Ama bunun da bir sınırı var. Bir halkın partisine, önderine, örgütüne böyle yaklaşılmaz. Bu gayri ciddi bir yaklaşımdır. Hiçbir sözün değeri yoktur. Kendileri ‘Hızlansın, çabuk sonuç alalım’ diyordu. O zaman nerede?  Başından beri Türk devletinin yaklaşımlarından dolayı kuşkularımız vardı ama bu adım atmama kuşkuları daha da arttırmıştır. Evet, bir süre daha belki beklenir, sürece bakılır. Ama eğer adım atılmazsa, verilen sözler yerine getirilmezse biz de böyle bekleyemeyiz. Hareketimiz de böyle bekleyemez. O zaman farklı değerlendiririz. Bu yaklaşımın ne anlama geldiğini daha açık ve net değerlendiririz” değerlendirmesinde bulundu. 
 
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un  "Umut hakkı bizim mevzuatımızda, kanunlarımızda olan bir konu değil" açıklamasına tepki gösteren Karasu, “Sen hangi mevzuata uyuyorsun? Her türlü mevzuat var. Kim ne derse yerine getirmiyor. AB söylüyor yerine getirmiyor, AYM belirtiyor yerine getirmiyor. Bu yönüyle dalga geçmektir. ‘Mevzuatımızda yok.’ Ne yokmuş? ‘Umut hakkı’ mı yok mevzuatta? Türkiye Avrupa Konseyi içindeki bir ülke. Onun ilkelerine bağlı. AB’nin yasalarının kendi yasalarının üstünde olduğunu kabul etmiş. Uluslararası yasaların üstünlüğünü kabul etmiş. AİHM zaten ‘umut hakkı’nın yerine getirilmesini istemiştir” diye kaydetti. 
 
‘MECLİS DEVREYE GİRMELİ’
 
Yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini kaydeden Karasu, “Bazı yasaların hemen çıkması lazımdı. Biz de söyledik, muhalefet de söyledi. Meclis her şeyin üstüdür. Her şeye Meclis karar verir. Yasaları Meclis çıkarıyor. Erdoğan’ın istediği yasalar çıkıyor, istemediği çıkmıyor. Bir nevi sarayın dediği yasalar çıkıyor, istemediği çıkmıyor. Muhalefetin tümü Meclis’e gelmesini kabul etti. 1-2 parti dışında. Çoğunluk kabul etti ama Meclis’e getirilmiyor. Zaten samimi olup olmadığının en önemli ölçütü bu işe Meclis’i katıp, katmamasıdır. Türkiye’nin en önemli sorunu buysa tabii ki Meclis’in devreye girmesi lazım. Ama bir adım yok. Bütün partiler ‘Meclis’te çözülsün’ diyor” diye konuştu. 
 
‘ÖNDERLİK KONGREYİ YÖNLENDİRMELİ’ 
 
PKK’nin ateşkes kararına rağmen devam eden saldırıları da değerlendiren Karasu, “Ateşkese karşı çıkanlar ‘Savaş sürsün’ diyenlerdir. Aslında Türkiye’de belli bir kesim savaşın sürmesini istiyor. Rantçılıktan yararlanıyor. ‘Terör karşıtlığı” diyor, ondan yararlanıyor. Önder Apo 1990’lı yıllarda “Apo ve PKK rantı’ diyordu. Sürdüğü sürece bazıları bu ranttan besleniyor. Hala da bunlar var. Yine savaşı bahane ederek, ona dayanarak muhalefeti bastırıyor. Muhalefeti savaşla, terörizmle ilişkilendiriyor. Buna dair bir politika yürütüyor. Bir de işin bu yönü var. Bu gerekçeleri kaybetmek istemeyenler de savaşın sürdürülmesini istiyor, ateşkese karşı çıkıyor. Şimdi Önderlik bir çağrı yaptı. PKK kongresini yapacak, orada fesih kararı alacak, silahlı mücadele durdurulacak. Nasıl olacak bu? 2 biçimde olacak. Bir kongre için güvenlik koşullarının ortaya çıkması lazım, saldırıların durması lazım. İkincisi ise Önder Apo’nun bir biçimde kongreye katılması, kongreyi yönlendirmesi gerekiyor. Hiçbir parti, kongresini yapmadan fes olmaz. Kongre yapması lazım. Kim kongreyi feshedebilir? Öyle bir partinin tüzüğünde ‘partiyi şu kişi fesheder, şunlar fesheder’ denilmiyor. O yetki kongreye aittir. Kongre bunu yapmazsa ben istediğim kadar feshedilmiştir diyeyim. PKK’nin delegeleri kimse partiyi sürdürürler yani. Çünkü kongre kararı yok. Onun için kongre yapılması şart. Güvenlik kongresi. Bu da ateşkes ortamında olur” ifadelerini kullandı. 
 
‘SAVAŞIN SÜRMESİNİ İSTEYEN BİR ÇEVRE VAR’
 
Saldırılar sürdükçe kongrenin toplanamayacağını dile getiren Karasu, “Savaş ve saldırı olacak… Kongre nasıl olacak? Kongre falan olmaz. Öyle kongre yapılmaz, kongre yapılmayınca da fes olmaz. Demek ki PKK’nin feshedilmesini istemiyorlar. Önderliğin de bir biçimde katılması (kongreye) lazım. Parti demek ideoloji demektir. Onu şekillendiren Önderliktir. Böyle bir gerçekliği var. Bugün de Önder Apo’nun ideolojisi doğrultusunda mücadele veriyor PKK. Kendisini birçok açıdan değiştirdi. 90’lı yıllarda yeni paradigma değiştirdi. Şimdi yine değiştirecek. Nedir? Silahlı mücadele yerine başka mücadele yöntemleri devreye girecek. Zaten kendileri ‘Demokratik siyaset sırası’ demiyorlar mıydı? Bu yönüyle tabii ki bu çağrımız önemliydi. Biz sorumlu davrandık, çağrıyı hemen yaptık. Önderliğin çağrısını da kabul ettiğimizi belirttik. Gerekliliklerini yerine getireceğimizi söyledik. Biz daha ne yapacağız? Gerekliliklerini yerine getiriyoruz, onlar getirmiyor. Biz, ‘Yok PKK’yi feshetmeyiz, silahlı mücadeleyi durdurmayız’ dedik mi? Bunun olması için PKK’nin kongresini toplaması lazım, Önder Apo’nun katılması lazım. Şu andaki yaklaşım doğru değil. Devlet Bahçeli ‘Malazgirt’e gelsinler orada yapsınlar’ diyor. Yani şimdi bunun ciddiyeti var mıdır? Savaşı durdurmayacaksın, gördüğünü öldürmek isteyeceksin… Bu açıdan Devlet Bahçeli’nin yaklaşımı da ciddi değil. Zaten kendi çağrısına da uymadı. ‘Önderlik çağrı yapsın umut hakkı uygulanacak’ dedi. Ortada bir şey yok. Bu yönüyle gerçekten bir savaşın sürmesini isteyen bir çevre var” şeklinde konuştu. 
 
‘ÖCALAN’IN ÇAĞRISI NEWROZ’DA SAHİPLENİLDİ’
 
Öcalan’ın çağrısının Newroz alanlarında sahiplenildiğini kaydeden Karasu, “Ama Türk devletinin hiçbir adım atmaması dostlarımızı ve halkımızı kuşkulandırıyor. Türk devleti söz konusu olduğunda biz de temkinliyiz. Her zaman temkinliyiz. Süreci yöneteceğiz ama temkinliyiz. Bu konuda hiçbir zaman temkini elden bırakmayız. Ama temkinli mücadele yürütmemek, iş yapmamak, bu süreci ilerletmemek, başarıya götürmemek biçiminde anlaşılmamalı” diye kaydetti. 
 
“Paradigmamızda, programımızda herhangi bir değişiklik yok. Zaten biz yeni paradigmayla o devletçi zihniyeti bıraktık. Eski devletçi ve iktidarcı zihniyeti bıraktık” diyen Karasu, “Devlet ve iktidardan uzak bir özgürlük ve mücadele anlayışına ulaştık. Kürt halkının en temel haklarının en iyi biçimde devletçi zihniyetle değil de devlet dışı zihniyetle, demokratik mücadeleyle ulaşacağımıza inandık. Devlet yerine demokratik konfederalizm dedik. Radikal demokrasi dedik, demokratik özerklik dedik. Bunların hepsi hemen hemen aynı kavramlardır” dedi. 
 
ANADİLDE EĞİTİM VE ÖZ YÖNETİM 
 
Demokratik bir toplumu savunduklarının altını çizen Karasu, “Demokratik toplum demek aynı zamanda o toplumdaki farklı kesimlerin birbirine demokratik temelde yaklaşması demektir. Radikal demokrasi de örgütlü topluma dayalı bir demokratik örgütlenmedir, sistemdir. Demokratik konfederalizmdir. Demokratik konfederalizm bir devlet biçimi değildir, toplumun kendi örgütlenmesine dayalı bir toplumsal sistem, siyasi sistem kurmasıdır. Toplumun devletten beklemeden kendi sistemini kurmasıdır. Tabii devletin de belli düzeyde duyarlı olması lazım. Demokrasi karşıtı olmadan, demokratik ölçülere karşı olmadan duyarlı olmasıdır. Kürt sorunun çözümü noktasında ne istediğimiz bellidir. Kürt halkının temel demokratik talepleri var. Tartışılmayacak talepleri vardır. Anadilde eğitim tartışılmayacak talebidir. Kendi öz yönetimi tartışılmayacak talebidir. Kendi kimliği, varlığı… Bunlar hangi yol ve yöntemlerle sağlanacak? Bunlar tabii ki önemli. Bunların sağlanmasında yol ve yöntemlerde değişiklikler gündeme gelecek tabii ki yeni mücadele süreciyle birlikte” diye konuştu. 
 
‘YARGI SOPA OLARAK KULLANILIYOR’ 
 
CHP’li belediyelere dönük baskı ve kayyım uygulamalarını da değerlendiren Karasu, “Muhalefete yönelik bu uygulama, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’na dönük uygulama tamamen demokrasi karşıtı, haksız bir saldırıdır. Demokrasi bir yönüyle de muhalefete, farklı görüşlere tahammül etmedir. Demokratik mücadele içinde olmak demektir. Şimdi yargıyı sopa olarak kullanıyor, bunu en iyi Kürtler biliyor. Bu bakımdan Kürtlerin bu İstanbul’daki olaylar karşısındaki tutumu nedir, ne olur? Bu soruyu sormaya bile gerek yok. Bütün Kürtler de biliyor ki o uygulama haksızdır, anti-demokratiktir, yargı sopası kullanılıyor, haksız olarak o belediye başkanları içeriye atılıyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘SÜRECE SABOTAJDIR’ 
 
Karasu, şunları söyledi: “Böyle yaklaşan, demokrasiyi daraltan, yargıyı sopa olarak kullanan, muhalefeti bastıran bir kesim nasıl Türkiye’deki sorunların çözülmesi için demokratik adımlar atacak? Mümkün mü yani? Hele hele demokratikleşme dışında çözülmeyecek Kürt sorununda hiç adım atılmaz. Kürt sorununda adım atmak ancak gerçek bir demokrat olmakla mümkündür. Şimdi bunun bu uygulamalarla ne alakası var? Bu uygulamaları yapanlar hangi süreci götürecek, hangi sorunu çözecekler? Bu bakımdan haksızdır, anti-demokratiktir, yargıyı sopa olarak kullanıyor. Hiçbir gerekçe yoktur, uydurmadır hepsi. Bu yönüyle halkın mücadelesiyle, gençlerin mücadelesiyle buna karşı tutum da tamamen haklıdır. Haklı, demokratik bir mücadeledir. Bu açık yani. Bu konuda hiç Kürtlere bir şey demeye gerek yok. İstanbul’daki bu uygulama şu anda bizim geliştirmek istediğimiz, Önderliğin gerçekleştirmek istediği sürece de sabotajdır. Kuşkuları daha da arttırmaktır. Zaten haklı olarak muhalif kesimler ‘Bunlar nasıl Kürt sorununu çözecek?’ diyorlar. Bu soruyu soranlara kim haksız diyebilir? Bu yönüyle bu olay demokrasiye karşı bir müdahaledir. Demokrasi dışı, karşıtı bir durumdur. Buna da bütün demokratların tutum alması gerekiyor.”
  
 

Diğer başlıklar

16/11/2025
18:36 Devrimci Parti kuruluşunun 10'uncu yılını kutlandı
18:29 Riha'da iş cinayeti: 2 çocuk yaşamını yitirdi
17:54 Kayyımın kapattığı Şamiran Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı
17:36 TJA, 25 Kasım startını Kadifekale'de verdi
17:24 Kadınlar barış için buluştu: Öcalan'ın özgürlüğünü istiyoruz
17:15 Colemêrg-Wan Karayolunda kaza
17:12 Qamişlo'da Abdullah Öcalan için yürüyüş düzenlenecek
16:48 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kadının özgür olmadığı bir toplum demokratik olamaz
16:37 Mûş'ta kar yağışı: 14 köy yolu ulaşıma kapandı
16:34 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası başladı
16:10 Yaşamını yitiren 5 HPG’li için anma
15:48 Kadınlardan fuhuş ve uyuşturucuya karşı mücadele çağrısı
15:30 YPG'li Yıldız'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:47 Beton dökümü sırasında inşaat çöktü: 2 işçi yaşamını yitirdi
14:24 TJA’dan Dîlok’ta ‘şiddetle mücadele’ atölyesi
14:16 Silêmanî’de 25 Kasım’ın startı verildi
14:08 Wan'da Rojin Kabaiş Ormanı oluşturuldu
14:00 Tülay Hatimoğulları: Ey iktidar Dêrsim'den elini çek
13:57 Dêrsim’de miting öncesi kitlesel yürüyüş
13:39 Demirtaş: Eşit ve adil geleceği birlikte kuracağız
13:24 15 yaşındaki çocuktan 3 gündür haber alınamıyor
13:23 11’inci Yargı Paketi’nin bu hafta Meclis’e sunulması bekleniyor
12:47 Şule Çet'in faillerinden Berk Akand tahliye edildi
12:43 Saadet Partisi Grup Başkanı Kaya: Süreçten umutluyuz ama AKP yeteri katkı sunmuyor
12:17 OECD'nin sağlık raporunda Türkiye sonuncu
11:20 Jin dergi 'Dêrsim Katliamı'nı kapağına taşıdı
11:07 Riha’da işkence edilen çocuk ağır yaralandı
09:42 İki başarı hikayesi
09:35 25 Kasım Kadın Platformu: Taksim'e isyana çağırıyoruz
09:26 AKP’nin 23 yıllık 'suç' kaydı: En az 8 bin 33 kadın katledildi
09:23 Tutsak yakını: Devletin maskesi zindanlarda düşüyor
09:18 'Komisyon İmralı'ya gitmeli, kapılar ardına kadar açılmalı'
09:17 Engelli raporuna rağmen bir bırakıp bir tutukluyorlar
09:15 Wanlı yurttaşlar: Asgari ücret 50 bin TL olmalı
09:05 Metro inşaatındaki göçükte 1 işçi yaşamını yitirdi
09:04 Elektriğe gizli zam: 900 TL gelen fatura bin 900 TL olacak
09:00 16 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:09 Meteoroloji’den Colemêrg, Şirnex ve Wan için sarı kodlu uyarı
15/11/2025
22:11 Ege Denizi'nde deprem
22:05 Kabataş'ta metro inşaatında iskele çöktü
21:45 Zehirlenip yaşamını yitiren ailenin kaldığı otel boşaltıldı
21:39 Tiktok’tan Seyîd Rıza anmasına sansür
21:18 Tuncer Bakırhan: Komisyon derhal İmralı’ya gitmeli
20:59 Hayvansever kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
20:54 Rojin Kabaiş eylemine ‘uyarı’ cezası
20:19 Brezilya’da binler iklim adaleti için yürüdü
20:07 Seyid Rıza ağıtlarla anıldı
19:55 MAF-DAD kongresinde süreç tartışıldı
19:17 Erzirom ve Xana Axpar’da kadın buluşması
19:07 Anne ve iki çocuğunun ölümüne dair gözaltı sayısı arttı
18:02 Dîlok’ta iş cinayetleri protesto edildi
17:58 Adalet Nöbeti'nde taciz failinin duruşmasına çağrı
17:46 EGEÇEP’ten ortak mücadele çağrısı
17:45 EHP: Asgari ücret 65 bin TL olmalı
17:40 Yazar-ressam Hüseyin Özsoy, Wan’da okurlarıyla buluştu
17:35 Mêrdîn’de taziye evine saldırı
17:33 Seyîd Riza ve arkadaşları için klip: Cigêram
17:30 DADER konferansı: Devlet adım atsın
17:24 ‘Barış ve özgürlükte ısrar ediyoruz’ buluşmasına çağrı
17:23 Barış gazeteciliği paneli: Militarist habercilik dili toplumda düşmanlık yaratır
17:18 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:13 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Demokratikleşme olmadan barış olmaz
17:11 Êlih’te taziyelere kitlesel ziyaret
17:02 Kadınlar alanlarda: Şiddetsiz yaşamı birlikte kuracağız
17:01 'Zindandaki Kadınların Öyküleri' okurlarla buluştu
16:49 57 bin ağacın kesileceği rant projesi yargıya taşındı
16:35 Dêrsim’deki doğa mitingine katılım çağrısı: Sesimize ses verin
16:14 Demokratik Birlik İnisiyatifi: Sürecin öncüsü olacağız
16:07 Seyîd Rıza ve yol arkadaşları birçok kentte anıldı
15:55 İzmir Bağımlılıkla Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:51 Takas Pazarı’na yoğun ilgi
15:17 ‘Muhlise Karagüzel ve Kavak’ı derhal serbest bırakın’
14:33 Koğuş değiştirmek isteyen tutsak darp edildi
14:28 COP 30 tepkisi: Ekolojik yıkım derinleşiyor
14:04 Mêrdîn kısa süreli yağışta göle döndü
13:56 İHD 22'nci Genel Kurulu başladı: Devletin Kürt meselesindeki güvenlikçi politikası değişmedi
13:51 Kayıplar için beş kentte adalet talebi
12:56 Cumartesi Anneleri Nazım Gülmez için adalet istedi
12:28 Dêrsim’de Seyit Rıza anması: Mezar yerlerini açıklayın
12:18 Sındırgı’da art arda depremler
10:37 CHP Milletvekili Akgün Alp: Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin?
10:28 İşçi servisi devrildi: 14 yaralı
10:14 Nizamettin Kabaiş: Tehditlere rağmen mücadelemiz sürecek
09:24 Dilovası’nda yaşamını yitiren işçi sayısı 7'ye yükseldi
09:23 HDP binalarına saldırı dosyası 10 yıldır neden kapalı tutuluyor?
09:22 Dêrsim'de yüzlerce toplu mezar var: Yüzleşme çağrısı
09:11 Ruhsatsız fabrika yangından sonra mühürlendi!
09:08 Dilan Mızrak: Devlet sürecin hukuki zeminini bir an önce oluşturmalı
09:07 Kültürel hafıza yok oluyor, Ermeni evleri bir bir çöküyor
09:06 Bataklığa sürüklenenler anlatıyor: Ayağım tekerlek olmuş, tamir etmeye çalışıyordum
09:05 Çöken bina, patlayan depo: İhmalin getirdiği ölümlere karşı mücadele edeceğiz
09:04 Selamet Yeşilmen’in failleri 10 yıldır bulunmadı: Adalet bekliyoruz
09:03 Soğuk havalar cep yakıyor
09:03 'Halk ve inançlar arasında problem yok; sorun kanun ve yasalardır'
09:02 'Barışa katkı için Seyîd Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın'
09:01 Devlet merkezli uygarlık sistemin yok edici düzeni: Kastik katil
09:00 15 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:59 Amed'de yollar göle döndü
08:22 Kürdistan kentleri için kuvvetli yağış uyarısı
14/11/2025
23:56 Yeni kurulan TELE2’nin haberine erişim engeli
23:42 Licê'nin Qelesi mezrasında ev baskını
23:19 Şam'da art arda patlamalar meydana geldi
22:50 Gençlerden Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için meşaleli yürüyüş
22:43 DEM Parti eski il eşbaşkanına 13 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
22:36 Mêrdîn'de fırtınada motosikleti devrilen kurye yaralandı
22:10 Rahman A. boşanma aşamasında olduğu kadını katletti
21:36 Kürdistan kentlerine ayrılan kültür ve turizm bütçesi yüzde 5'in altında
21:23 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê girişlerindeki kontrol noktaları kaldırıldı
21:20 Sabahat Tuncel: Barış bizim için bir tercih değil zorunluluktur
20:46 İstanbul'da Rojin Kabaiş için eylem
20:35 Êlih'te iş cinayeti
19:46 Gülhan'ı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
19:19 ‘Aç kalalım ama kültürsüz kalmayalım’
18:37 İşçiler 107 gündür eylemde: Taleplerimiz karşılansın
18:24 CHP'den İBB iddianamesine ilişkin HSK'ye başvuru
18:18 DEM Partili Oluç: Eli kulağındadır, kayyım rejiminin sonuna geliniyor
18:08 Riha’da toz taşınımı etkili oldu
18:02 HPG’li İş, kitlesel bir şekilde toprağa verildi
17:32 25 Kasım eylemleri: Dayanışmayla karanlığı yeneceğiz
17:06 Çetin'in taziyesine 'şehit namirin' sloganıyla ziyaret
17:01 Vince çıkan işçilerin eylemi kazanımla sonuçlandı
16:42 DEM Parti Kadın Meclisi direnişteki kadınları ziyaret etti
16:41 DEM Parti Turizm Bakanlığından Kürtçe ve diğer dilleri teşvik edilmesini istedi
15:52 Dilek İmamoğlu: Adalet yara alırsa umut yeşermez
15:19 İHD: 6 bin 94 kişinin yaşam hakkı ihlal edildi
15:00 Bireysel silahlanma protestosu
14:07 Silahlı saldırıda 4 kişiyi yaralayan korucular serbest bırakıldı
13:54 LeMan davasında Pehlevan hakkında tahliye kararı
13:09 KESK'li kadınlar 25 Kasım programını açıkladı: Barış talebinde ısrarcıyız
12:26 MB anketine göre enflasyon beklentisi yükseldi
11:45 Çakıroğlu: Cumhuriyetin 2'nci yüzyılının kurucularından biri Abdullah Öcalan olacak
11:31 Tanrıkulu: Güven artırıcı adımlar atılmalı
Ekmen: Toplumun desteği süreç için önemli
11:13 AB Türkiye Delegasyonu Amed Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti
11:09 Sürecin etkili öncülere ihtiyacı var
10:55 Seyîd Rıza'nın mezar yeri açıklansın: Gidersem gözüm açık kalacak
10:51 Bakırhan: Süreçte belediyelere büyük sorumluluk ve görev düşüyor
09:58 92 yaşındaki tutsak annesi: Ölmeden oğlumu görebilecek miyim?
09:44 Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde ‘suça göre’ muamele!
09:43 'Katliama işveren yer hazırlıyor, devlet göz yumuyor'
09:41 Prof. Dr. Nilgün Toker: Süreç hukuki güvence altına alınmalı
09:39 Barış Anneleri'nden komisyona çağrı: Komisyon önderliğimizle görüşsün
09:33 Wan'da Mısır Çarşısı metruk bir yapıya dönüştü
09:31 ÖHD’li Güneş: 'Umut hakkı’nın uygulanmaması demokratikleşmeye dirençtir
09:30 Her okulun kapısındalar: Çocuklar ve kadınlar 'özel' hedef
09:11 MARSU daire başkanı hakkında ‘taciz ve mobing’ten suç duyurusu
09:09 'Ölümlerin önüne geçmek için acil gündem hasta tutsaklar olmalı'
09:07 Engellenen röportajın 4. bölümü: Devleti demokratikleştirmek lazım
09:00 14 KASIM 2025 GÜNDEMİ
13/11/2025
23:46 Süveyda’da çatışmalar şiddetleniyor
23:37 DEM Partili Uysal: Gençlerin soluyacağı temiz hava kalmadı