Demokratik Birlik İnisiyatifi’nin “Birlik amacıyla barışa doğru” şiarıyla Agirî’nin Bazîd ilçesinde düzenlediği “Kürt Ulusal Birliğinin Önemi Konferansı” son oturumunda, “Ortadoğu’daki gelişmelere karşı Kürtler nasıl hareket etmeli?” konusu tartışıldı. DİK’ten Diba Keskin’in moderatörlüğünü yaptığı oturumda siyasi parti temsilcileri konuştu.

 

‘KÜRTLERİN GÖZÜ ROJAVA’DA’

 

İlk olarak konuşan KKP Sözcüsü Sinan Çiftyürek, temel sorunun Kürtlerin neden birlik olmadığının olduğunu kaydederek, “Burada dört parçaya bölünmüşlük en önemli etkendir. Sadece dört parça değil aynı zamanda her parça içerisinde de bir birlik yok. Şuan tüm Kürtlerin gözü Rojava’dadır ve orada ortaya çıkacak model hepimiz açısından bir örnek olacaktır. Bugün yürüyen süreçte Kürtlerin çok önemli ve acil sorunlarının çözülmesi gerekiyor. İlk olarak derhal tutsakların bırakılması, yeni bir anayasa ve Kürtlerden özür dilenmesi gerekiyor” dedi.

 

‘KÜRTLERİN HER AVUÇ TOPRAĞI TÜM KÜRTERİNDİR’

 

HDP Eş Genel Başkanı Cahit Kırkazak ise, “Kürtler tarihte hep birlikti. Ne zamanki Med kralı Arpagos ihanet etti o zamandan beri birlik oluşmadı. O günden beri Kürtler içerisindeki ihanetçiler topraklarına, mücadeleye ihanet ettiler. Hiçbirimizin kişisel ve bölgesel çıkarlarını ulusal çıkarların önüne koymaması gerekiyor. Bugün Kürt halkı dünden çok daha birlikte hareket ediyor. Kürtler bugün Sayın Öcalan’ın demokratik toplum paradigması ile birlikte bu topraklara yön veriyor. Bugün tüm Kürtler bu paradigmanın çevresinde birleşiyor. Kürdistan’ın her avuç toprağı tüm Kürtlerindir. Bir avuç toprağını tüm dünyaya değiştirmedikçe o zaman bir oluruz” diye konuştu.

 

DDKD’dan Halim İpek de, Kürtlerin bu birliğinin mutlaka başarıya ulaşacağını kaydederek, “Sayın Öcalan’ın çağrısıyla başlayan bu süreç Kürt halkı açısından çok önemlidir. Bu çağrı birlikteliği sağlayabilir” diye konuştu.

 

‘ULUSAL KONGRE TEK İLAÇTIR’

 

DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, bu toprakların insanlığın, tarihin, ekimin başkenti olduğunu, Kürt halkının da insanlık mirasının öncülüğünü yaptığını belirterek, şöyle konuştu: “Bugün Kürt değerlerinin yarım kalan mücadeleleri ve hayalleri Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan paradigması ile tamamlanıyor. Bu mücadele aşiretsel, bölgesel ve ailesel değil, ulusal bir bilinç, demokratikleşme ve kardeşlik üzerinden 52 yıl sürdü. Kürtlerin, kendi aralarında ve bölgesel bir birliğe ihtiyacı var. Kürt özgürlük mücadelesi PKK öncülüğünde Kürt sorununun çözülmesini istedi. Bu savaşın sonunun müzakere olduğunu her defasında dile getirdiler. Sadece Kürtlerin savaş güçleri bir araya gelse Ortadoğu’nun üçüncü büyük gücü olur. Parçalanmışlık ve birlik olmama hali buna izin vermiyor. Sayın Öcalan Kürtlerin ilacının Kürt ulusal kongresi olduğunu ifade ediyor. Ne olursa olsun sonunda o kongre mutlaka olacaktır. Biz 100 yıl boyunca aramızda sıkıntılar olsa da bu hakikate geleceğiz ve Kürtler birlik olacak. Kürtler arasında birlik için bir zemin var. Sayın Öcalan önümüze bir program koyuyor, değerini bilip öyle hareket edelim.” 

 

‘KÜRTLER MECALSİZ DEĞİL’

 

PİA MYK üyesi Menice Rümeysa Gülmez ise Kürtlerin tek çıkış yolunun birlik olduğuna dikkat çekerek,  “Aramızda ideolojik, dini, toplumsal ayrılıklar var ama bu artık kabul edilemez bir durum. Biz, birbirimizin kusurlarını arayacağımıza o kusurları kapatmamız gerekiyor. Ehmedê Xanî’nin dergahında bu birlik için söz vermemiz gerekiyor” dedi.

 

Azadî Partisi MYK üyesi Cemal Satı da Kürtleri bir ideoloji, bir din üzerinden bir araya getirmenin mümkün olmadığını ifade ederek, “Kürtler mecalsiz değil. Her parçada da Kürtler feleğin çarkını kırmıştır. Kürtler birliklerini kurarsa ancak kendisini kabul ettirir” diye konuştu. 

 

Yapılan konuşmaların ardından konferans sona erdi.