AMED - Amed Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, Kürt sorununun yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve Kürtlerin eşit yurttaş olarak görülmesiyle mümkün olabileceğini vurguladı.
Meclis'te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 27 Ağustos’ta baro başkanlarını dinledi. Komisyonda dinlenen isimlerden birisi olan Amed Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nde yaşanan gelişmeleri ve atılması gereken adımları değerlendirdi.
KÜRT SORUNU NASIL ÇÖZÜLÜR?
Kürt sorununun yüz yıllık bir sorun olduğunu ve son 40 yıllık çatışmalı süreç üzerinden değerlendirilemeyeceğini söyleyen Güleç, "Kürt sorunu demokrasi ve insan hakları sorunudur. Aynı zamanda Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerinin yok sayılması sorunudur" dedi. Bu nedenle komisyona tüm kesimleri kucaklayan, eşitlikçi ve özgürlükçü yeni bir anayasa yapılması önerisinde bulunduğunu aktaran Güleç, "Yine Türkiye’de yerel yönetimlerin yetkileri oldukça kısıtlanmış durumda. Ademi merkeziyetçi bir sistem hem demokratikleşmenin önünü açabilecek hem yerel demokrasiyi güçlendirecek hem de Kürt meselesinin çözümüne ciddi bir katkı sunacaktır. Üniter yapı içerisinde ademi merkeziyetçi bir sistemle yerel yönetimlerin güçlendirilmesiyle, Kürtçe anadilde eğitimin hakkının yeni anayasada yer almasıyla, yeni vatandaşlık tanımında Kürtlerin kendini eşit yurttaş olarak görmesiyle Kürt meselesi çözülebilir” şeklinde konuştu.
Barış Annelerinin Kürtçe konuşmasına izin verilmemesinin tam da Kürt sorununu tarif ettiğini söyleyen Güleç, "Yine devletin kamusal alanda da Kürtçeyle barışması gerektiğini söyledim. Bunlar eğer gözetilirse eminim ki Kürt meselesi kalıcı bir şekilde çözülür. Türkiye’deki 86 milyon insanın hiçbirini incitmeden çözülmüş olur. Baromuzun çözüme dair önerilerini bu şekilde ifade ettim” diye belirtti.
‘UMUT HAKKI' VE YASAL DEĞİŞİKLİKLER
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sürecin aktörleri olduğunu vurgulayan Güleç, "Çözümün aktörleri fikirlerini ve çözüm yaklaşımlarını komisyona sunmalıdır. Bunun yolu yöntemi belirlenebilir. Bunlar olmadan çözüm süreci bana göre zayıf kalacaktır. Abdullah Öcalan’ın dinlenilmesinde çok ciddi yarar vardır. Birçok kritik meselede, kriz anında Sayın Öcalan’ın olumlu bir rol üstlenerek krizi çözdüğüne dair kulis bilgileri var. Rolünü daha sağlıklı oynayabilmesi için komisyon Abdullah Öcalan’ı mutlaka dinlemelidir. Bu noktada da ‘umut hakkı’da gözetilmelidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları derhal uygulanarak, somut adımların ortaya çıkması lazım. AİHM’nin verdiği karar, yine Sayın Bahçeli’nin bizzat 'umut hakkı'nı zikrettiği açıklamasıyla birlikte gerekli yasal değişiklikler yapılmalıdır" şeklinde konuştu.
Kürt sorunu bağlamında yaşanan ihlalleri dönem dönem paylaştıklarına dikkati çeken Güleç, "Kuşkusuz Türkiye’nin temel meselelerinden biri olan demokratikleşme meselesi de, Kürt meselesi de hukuk alanıyla doğrudan bağlantılı ve biz bununla ilgili de çeşitli çalışmalar yaptık. Bundan sonra da bu sürece katkı noktasında önerilerimizi işin muhataplarıyla paylaşmak isteriz. Bundan sonra meselenin çözümüne dair çalışmalarımız olacak” dedi. Güleç, "Bu barış sürecinin içselleştirilmesi lazım. Barıştan korkmamak lazım, barışın olduğu yerde, barışın hakim olduğu yerde huzur, refah, hukuk ve adalet vardır” diye kaydetti.
MA / Rukiye Payiz Adıgüzel