ŞIRNEX - Durumu giderek ağırlaşan hasta tutsak Mehmet Ali Uğur'un annesi Gülistan Demir, "Hasta tutsaklar bırakılmadan barış bu topraklara gelmez. Tutsaklar cezaevinden yaşamını yitirirken nasıl barış gelir?" diye sordu.
Erzurum Dumlu 1 No'lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan hasta tutsak Mehmet Ali Uğur'un (36) sağlık durumu gün geçtikçe kötüleşiyor. Şirnex'te 12 Haziran 2007'de "devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak" iddiasıyla yargılandığı davada, ağırlaştırılmış hapis cezası verilen Uğur, İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) hasta tutsaklar listesinde yer alıyor. Tekli hücrede tutulan, kemik erimesi ve çölyak hastalıkları bulunan Uğur, ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde cezaevinde baskının arttığını ve idare tarafından oluşturulan bir grubun tutsaklara işkence yaptığını aktardı.
Oğlunun tutuklandıktan sonra Tekirdağ, Şırnak, Rize, Patnos, Van ve Erzurum cezaevlerine istemi dışında sevkinin yapıldığını ifade eden Uğur'un annesi Gülistan Demir (55), Barış ve Demokratik Toplum Süreci yürütülürken cezaevlerinde yürütülen baskılara işaret etti. Uğur'un cezaevinden tedavi edilmediği için çölyak hastalığına yakalandığını söyleyen Gülistan Demir, bir hafta önce yaptıkları telefon görüşmesini aktararak, "Bana 'Bize baskı arttı, bir grup oluşturulmuş ve bu grup tutukluların odalarına baskın yapıyor. 3 arkadaşımıza işkence yaptılar. Bize hakaret ediyorlar' dedi. Biz bu hakaretleri kabul etmiyoruz. Biz, barış olacak sanıyorduk, hani nerede barış? Hasta ve siyasi tutsaklar bırakılacak beklentisi vardı; ama bir kişi bile bırakılmadı. Biz barış istiyoruz. Kimsenin bize hakaret etmeye hakkı yok. Televizyona çıktıklarında dillerinde barış kelimeleri var; ancak cezaevlerinde çocuklarımıza hakaret ve işkence yapıyorlar. Bizim çocuklarımızı her şeyimiz" ifadelerini kullandı.
‘TUTSAKLAR BIRAKILMADAN BARIŞ GELMEZ’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'nın ardından başlayan Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nin amacına ulaşması için hasta ve siyasi tutsakların biran önce serbest bırakılmasının önemine işaret eden Gülistan Demir, "Hasta tutsaklar bırakılmadan barış bu topraklara gelmez. Tutsaklar cezaevinden yaşamını yitirirken nasıl barış gelir? Meclis'te bir Komisyon kuruldu, her gün bir kesimi dinliyorlar. Komisyonun yapması gereken ilk şey, hasta tutsaklar için bir düzenleme yapması. Devlet Bahçeli 'Barış yapacağız' diyor başka bir türlü söz kuruyor; ama somut tek bir adım yok. Bir yıldır bu süreç başladı; ama cezaevlerinden baskı arttı. Baskı arttı. Buna hakları yok" diye konuştu.
TUTSAK AİLELERİNE ÇAĞRI
Oğlunu en son 5 ay önce gördüğünü dile getiren Gülistan Demir, tutsakların ailelerinden uzak kentlere gönderilerek ailelerinde cezalandırıldığını dile getirdi. Oğlunun görüşüne gittiğinde maruz kaldığı zorluklara dikkati çeken Gülistan Uğur, "Tek başıma gitmekte zorluklar yaşıyorum. 18 yıldır bizi de cezalandırıyorlar. Bize bu hakareti yapmalarına hakkı yok. Bütün tutsak annelerine çağrıda bulunuyorum: Bu haksızlığa karşı ayağa kalkın. Çocuklarımız aramıza gelene kadar yerimizde oturmamamız gerek. Tutuklu yakınları bu duruma karşı her gün yürüyüşler yapmalı ve gerekirse cezaevleri önünden nöbetler tutulmalı. Bunu yaparsak çocuklarımız bırakılabilir. Tutsaklarında bizden beklentisi mücadele etmemiz. Ne zaman kadar çocuklarımız esir kalacak? Bir insanın tek kişilik hücrede tutulması insani değil. Çocuklarımızı bıraksınlar biz tedavi ederiz. Cezaevinde tedavi şartları yoktur. Biz barış istiyoruz. Hasta tutsaklar biran önce serbest bırakılmalı. Barış, barış, barış" şeklinde konuştu.