WAN - DAİŞ'in Mexmur Kampı'na yönelik saldırısında katledilen Deniz Fırat'ın çalışma arkadaşı Berivan Tunç, Deniz Fırat'ın DAİŞ saldırılarına karşı son nefesine kadar direnişi belgelediğini anımsatarak, özgür basının tüm baskılara rağmen hakikati dünyaya duyurmaya devam ettiğini söyledi.
DAİŞ tarafından 8 Ağustos 2014'te Mexmûr'e yönelik saldırıda katledilen Gazeteci Deniz Fırat’ın ölümünün üzerinden 11 yıl geçti. Kürt halkına yönelik sadırıyı dünyaya duyuran gazetecilerden olan Deniz Fırat, Mexmur'daki DAİŞ saldırılarını takip ederken katledildi. Deniz Fırat’ın cenazesi, memleketi Wan’ın Ebex (Çaldıran) ilçesinde kitlesel bir şekilde defnedildi.
Mexmur'daki saldırıyı dünyaya duyuran ilk gazeteci olan Deniz Fırat, son nefesine kadar kamerası ile yaşananları kaydetti. Saldırı esnasında arkadaşlarına, “Siz gidin, ben kameram ile savaşacağım” diyen Deniz Fırat, ölümü göze alırcasına Kürt halkının sesi olan isimlerden biri olarak hafızalarda yer aldı.
Musa Anter, Gurbetelli Ersözlerin mirasını alan Deniz Fırat, arkasında bıraktığı mücadele ile kadın gazeteciler başta olmak üzere genç meslektaşlarına öncü ve örnek oldu.
6 YAŞINDA GÖÇ VE BASKIYLA TANIŞTI
Wan'ın Ebex (Çaldıran) ilçesine bağlı Xecê Xatun köyünde 1984 yılında dünyaya gelen Deniz Fırat 6 yaşında devlet baskısıyla tanıştı. Bu baskılar nedeniyle ailesi ile birlikte İran’a göç etmek zorunda kaldı. Bir dönem İran’da kalan aile, ardından 1991 yılında Federe Kürdistan’ın Xakurke alanına göç etti.
BERİTAN'DAN ETKİLENDİ, KATILIM YAPTI
1992’de Türkiye, KDP ve YNK’nin PKK’ye yönelik saldırılarına tanıklık eden Deniz Fırat, Bêrîtan'ı (Gülnaz Karataş) tanıdı, mücadelesinden etkilendi. Hayatında derin bir iz bırakan bu saldırılara karşı 1992'de kardeşi Sarya ile birlikte özgürlük mücadelesine katıldı. Deniz Fırat, 1992’den 2007 yılına kadar kadın özgürlük mücadelesinde yer aldı.
ÖZGÜR BASINA İLK ADIM
Deniz Fırat 2007 yılında kadın haberciliğini geliştirme misyonunu üstlendi. Uzun yıllar Tanrıça Zilan dergisinde çalışan Deniz Fırat, aynı zamanda Denge Welat radyosunda “Rojeva Jin” programını sundu. Deniz Fırat, 2011 yılında Yekitîya Ragihandina Demokratîk (YRD) çatısı altında basın çalışmalarını sürdürdü.
Görsel ve yazılı basının her alanında yetkinleşen Deniz Fırat, 2013 yılında Basın Konferansı’nda koordinasyon üyesi olarak görev aldı. Konferansın ardından Mexmur Kampı’nda gazetecilik yapan Deniz Fırat, burada haftalık gazete Rojeva Welat, Stêrk TV, JINHA, ROJNEWS ve ANF için birçok habere imza attı.
EZİDİLERİN SESİ OLDU
Aynı zamanda 3 Ağustos 2014'te Şengal yönelik DAİŞ saldırısını da dünyaya duyuran ilk gazetecilerden biri olan Deniz Fırat, yaptığı haberlerle Ezidi halkı ve kadınların yaşadıklarını dünyaya duyurdu. Deniz Fırat, Şengal katliamını "Zamanımızda dinler insanların katledilmesi için gerekçe oluyor" başlığı ile şu sözlerle kaleme aldı; "Şengal katliamında binlerce insan öldürüldü. O insanlar ne yapmıştı ki bu şekilde cezalandırıldı. Peki bir kaç aylık bebekler, anneler, henüz küçük genç kızlar neden kaçırıldı? Çekilen fotoğraflar sadece bu barbarlığın şahidi olabildi. Katliamdan kurtulan biri ‘Sadece geride kalanı çekebildiniz’ Bu toprakların çocukları neden böyle cezalandırıldı? Ezidi oldukları için mi? Sadece gerekçe bu. Eğer bizler sadece bunu gerekçe olarak ele alırsak büyük bir yanılgıya düşeriz. Doğrudur dinler günümüzde kirli siyasetlerin bir parçası olarak görülüyor. Fakat Şengal katliamının tek gerekçesi bu değil. Şengal katliamı Kürtlerin birliğine verilen bir mesajdır."
MEZARI BAŞINDA ANILACAK
Özgür Öğrenciler Birliği (YXA) Deniz Fırat'ın anısını yaşatmak adına her yıl adına hikaye ve şiir yarışması düzenliyor.
Deniz Fırat, her yıl olduğu gibi bu yılda ailesi ve özgür basın çalışanları tarafından katledildiği 8 Ağustos günü mezarı başında anılacak.
KATILIM YAPTIĞI KARDEŞİYLE AYNI GÜN KATLEDİLDİ
Deniz Fırat'ın PKK'ye katılan ablası Binevş (Ayfer Yıldıztan), 1997 yılında Zap’ta çıkan bir çatışmada yaşamını yitirdi. Birlikte özgürlük mücaelesine katılan kardeşi Sarya ise 8 Ağustos 1999’da yaşamını yitirdi.
'DAİŞ KÜRTLERİ YOK ETMEK İSTEDİ'
Deniz Fırat'ın katledilişinin 11'inci yılında konuşan çalışma arkadaşı gazeteci Berivan Tunç, 2014'te DAİŞ’in Kürt halkını hedef aldığını hatırlatarak, “Bu çeteci zihniyetin amacı Kürt halkını ve kimliğini yok etmekti" dedi. DAİŞ’in Mexmûr’a yönelik saldırısının büyük olduğunu anımsatan Berivan Tunç, “Mexmur Kampı’nı boşaltmaya dönük bir saldırıydı. Ulus-devletlerin çekinerek baktığı bu çeteye karşı HPG, YPG ve YJA-STAR gerillaları, Kürt halkının onurunu savunmak için savaştı. Sadece Mexmûr değil, Kürdistan’ın dört parçası için savaştılar” dedi.
DİRENİŞİ BELGELEDİ
Deniz Fırat'ın da DAİŞ saldırılarını dünyaya duyurmak için canla başla direndiğini anımsatan Berivan Tunç, "Deniz Fırat sokak sokak Mexmur'da yürütülen gerilla direnişini belgeledi. Canlı yayınlarla gelişmeleri an be an kamuoyuna duyurdu" diye belirtti.
Deniz Fırat’ın kamerasıyla saldırıları belgelediğini belirten Berivan Tunç, hedef alınarak katledildiğini söyledi.
'AÇTIĞI YOLDA YÜRÜYORUZ'
Deniz Fırat'ın emeği ve mücadelesiyle gazetecilere yol haritası olduğunu söyleyen Berivan Tunç, "Nujiyan Erhan, Deniz Fırat, Rizgar, Apê Musa ve Gurbetelli Ersöz bizler için öncü oldu. Onların mücadelesi özgür basın geleneğini yarattı. Bugün onların açtığı yolda Şengal’deki savaşı, Rojava’daki direnişi, Bakur’daki özel savaşı kamuoyuna taşıyoruz. Deniz Fırat’ı saygı ve minnetle anıyor, onun izinden yürümeye devam edeceğimizin sözünü bir kez daha yineliyoruz. Kalemini ve kamerasını asla yerde bırakmayacağımızın sözünü veriyoruz” dedi.
'HALKLARIN SESİYİZ'
Kürdistan’ın dört parçasında özgür basın çalışanlarına yönelik saldırılara dikkati çeken Berivan Tunç, baskılara rağmen hakikat mücadelesini yazmaya ve görüntülemeye devam ettiklerini söyledi. Berivan Tunç, “Tişrîn Barajı’ndaki direnişi dünyaya duyurmak isteyen gazeteciler Nazım, Cîhan ve Heval Egît Türkiye devleti tarafından hedef alınarak katledildi. Başûr’da görev başındaki Heval Hêro, Gülistan ve Aziz arkadaşlarımız da yine aynı şekilde hedef alındı. Bizler onların bize emanet ettiği mirasa sahip çıkacağız. Özgür basın olarak her yerde halkların sesi olmak için kalemlerimiz ve kameralarımızla mücadele edeceğiz. Heval Deniz şahsında tüm basın şehitlerini bir kez daha saygıyla anıyoruz” diye konuştu.