Tek kişilik hücrede demokratik çözüm çabaları

img
HABER MERKEZİ - Uluslararası komployla Suriye'den çıkarıldıktan sonra Türkiye'ye teslim edilerek İmralı Adası'nda tek kişilik hücreye konulan Abdullah Öcalan, 26 yılı aşkın bir süredir Kürt sorununun demokratik çözümü için çaba gösteriyor. 
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılmasıyla startı verilen ve 27'nci yılına giren uluslararası komplo süreci, 20. yüzyılın en önemli gelişmelerinden birisi. ABD'nin koordinatörlüğünde gerçekleşen ve 23 devlet ile onlarca örgütün içerisinde yer aldığı komplo, sonuçları itibariyle günümüzde de etkilerini sürdürüyor. Komplo sonrası Kürt sorunu daha da derinleşti, bu durum kriz ve çatışmaların artmasına neden oldu. 
 
Abdullah Öcalan'a dönük komplonun startı, 9 Ekim 1998'de Suriye'den çıkarılmasıyla verildi. Sonrasında Öcalan'a dönük 130 gün sürecek “sürek avı” başladı. Öcalan, 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirilerek, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tek kişilik hücrede tutulmaya başlandı. 
 
Öcalan, Kürt sorunununda demokratik çözüm için çıktığı Avrupa’da “istenmeyen kişi” ilan edildi. 9 Ekim 1998’te Suriye’den çıktıktan sonra sırasıyla Yunanistan, Rusya, İtalya, tekrar Rusya, Yunanistan ve Kenya Büyükelçiliği’ne gerek sözlü gerekse yazılı olarak iltica başvurularında bulundu. Ancak bu taleplerin hiçbiri resmi olarak işleme konulmadı. Ülkeler, böylece hem iç hem de uluslararası hukuku ihlal etti. 
 
'ETKİSİZLEŞTİRİLMEM KONJOKTÜR GEREĞİYDİ'
 
Öcalan'ın Türkiye'ye getirildikten sonra en çok üzerinde durduğu konuların başında küresel güçlerin ortaklaştığı komplo süreci oldu. Hem avukat görüşmelerinde hem de kalema aldığı kitaplarda komplonun anlaşılmasına özel bir önem atfetti. 
 
Öcalan, İmralı'ya getirildikten sonra komplonun amacına dair şu değerlendirmede bulundu: "Kürdistan’daki gelişmeler kilit önemdeydi. Mutlaka etkisizleştirilmem en azından konjonktür gereğiydi. Tasfiye edilmem o günler için küresel politikalarına uygun düşmekteydi. O günlerde Kürdistan’ın özgürlüğünden ve Kürtlerin kimliğini kazanmalarından yana olmak, her türlü günübirlik liberal çıkarları, pragmatizmi ve bencilliği aşmayı gerektiriyor; sağı ve soluyla kapitalist modernite yaşamından vazgeçmeyi veya bu yaşamın karşısına dikilmeyi emrediyor, buna zorluyordu. Tersine o günlerin dünyası küresel liberalizmin dünyayı fethetme savaşında şahlandığı günlerin dünyasıydı. Liberal faşizmin dünya çapında egemenliğini ilan ettiği yıllar yaşanmaktaydı. Politik açıdan ise, Ortadoğu hegemonik mücadelenin merkezi konumundaydı. Kürdistan üzerindeki mücadele hegemonik hesaplar açısından kilit roldeydi. PKK’nin ideolojik ve politik konumu hegemonik hesaplarla açık çelişki içindeydi. Dolayısıyla tasfiye edilmem bu hesapların önünün açılması anlamına geliyordu."
 
NEDEN AVRUPA?
 
Öcalan, Suriye'den çıkarıldıktan sonra Avrupa'ya gitmesinin nedenini ise şöyle açıkladı: "Avrupa’daki niyetim Kürt sorununu demokratik bir platforma çekmekti. Avrupa’da geliştireceğim demokratik çözüm siyaseti savaşın sonunu getirebilirdi. Destek olunsaydı, Türkiye’nin de bu tavra gelmesi zor olmayacaktı. Anlaşılacaktı ki Avrupa Kürt sorununun ciddi çözümünden yana değildi. Türkiye’nin Kürt sorunuyla uğraşması daha çok işlerine geliyordu. Ortadoğu’da Kürtlere dayalı bir kargaşa daha çok işlerine geliyordu. Dolayısıyla benim beklenmedik çıkışım, taktikleri dışında bir durumdu. Bu operasyonu ABD dışında hiçbir güç düzenleyemezdi. Türk özel savaş güçlerinin bu süreçteki rolü sadece beni uçakla İmralı’ya, o da kontrollü olarak taşımaktı. Süreç kesinlikle NATO tarihinin en önemli operasyonunun gerçekleştirildiği bir süreçti."
 
"Ben Türkiye’nin değil, uluslararası komplonun mahkumuyum" diyen Öcalan, "İlk çivi Moskova’da çakıldı; ihanetin yılan soğukluğunu yaşadım. İkinci çivi Roma’da çakıldı; kapitalizmin ince oyunlarına karşı onurdan vazgeçmedim. Üçüncü çivi Atina’da çakıldı; eşi görülmemiş dostluğa bir ihanet karşısında adeta dilim tutuldu, felç oldum. Dördünü çivi Nairobi’de çakıldı; idam cezasıyla arandığım Türkiye’ye teslim edildim. ‘Çarmıh (dört çivi) komplosu’ sonucu Marmara Denizi’ndeki İmralı tek kişilik ada hapishanesine konulup, çarmıhta ölme (idam edilme) beklentisi içine alındım. Türkiye’nin komplodaki rolü burada ölümümü bekleme, yani infaz ve gardiyanlık olmaktadır” değerlendirmesinde bulundu. 
 
ÖCALAN'IN KALEMİNDEN KOMPLO
 
Komployu aynı zamanda "21’inci yüzyılın en büyük komplosu" olarak nitelendiren Öcalan, komplonun en büyük bölümünün İmralı Adası’nda hayata geçirilmek istendiğini ifade etti. "Demokratik Uygarlık Manitestosu”nun 5’inci cildi olan “Kürt Sorunu ve Demokratik Uygarlık Çözümü” kitabında komplo sürecini ele alan Öcalan, operasyonun baştan sona ABD ve AB’nin siyasi sorumluluğu altında NATO Gladio’su tarafından yürütüldüğünü dile getirdi. 
 
Öcalan, komplonun altında yatan felsefe ve politik zihniyetin de irdelenmesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti: “Her dönemin kilometre taşı olan komplolardan bahsettim. Bunlardan sadece Kürtlere yönelik olanlarından Hamidiye Alayları komplosu, 1914 Bitlis’teki Melle Selim, 1925 Şeyh Sait, 1930 Ağrı ve 1937 Dersim komploları, 1959’da 49’lar ve 1960’ta 400’ler Davaları, Faik Bucak’ın öldürülmesi ve Sait Kırmızıtoprak’ın KDP tarafından katledilmesi, yine PKK’nin ideolojik aşamasından günümüze kadar aynı zihniyet tarafından organize edilen yüzlerce komplo bir çırpıda sıralanabilir. Komploları düzenleyenler bunu ustaca düzenlenmiş iktidar sanatı saymaktadırlar. Yani komplo iktidar sanatının en önemli aracı ve ruhu durumundadır. Bu sanat Kürtler için kesinlikle komplo temelinde yürütülmek durumundaydı. Komplonun açıktan bir yöntemle uygulanması, öyküdeki çocuğun ‘Anne bak, kral çıplak’ demesine benzer bir duruma yol açacaktı. Hedefinde soykırıma dek giden uygulamalar bulunan bir iktidar gücünün elinde komplo dışında bir araç ve buna yön veren zihniyet yoktur. Burada önemli olan, komploya dahil olan güçlerin doğru tanınması ve tanımlanmasıdır."
 
ÇIKAR BİRLİKTELİĞİ
 
Komplonun içinde yer alan güçler arasındaki çelişkilere dikkati çeken Öcalan, şunları belirtti: “ABD’den Rusya Federasyonu’na, AB’den Arap Birliği’ne, Türkiye’den Yunanistan’a, Kenya’dan Tacikistan’a kadar birçok devlet komploya dahil olmuştu. Asırlık düşmanlar olan Türkler ve Yunanlıları birleştiren neydi? Neden benim sırtımdan bu kadar ilkesiz ittifaklar veya çıkar birlikleri kuruluyordu? Ayrıca hedeflenmeme için sevinen Türk ve Kürt sol ve ulusal işbirlikçilerin sayısı hesaplanmayacak kadar çoktu. Resmi dünya sanki benim şahsımda en tehlikeli rakibini kıstırmış gibiydi. PKK içinde bile kendileri için ikbal günlerinin geldiğine ve diledikleri gibi yaşamaları fırsatının doğduğuna inananların sayısı küçümsenemezdi. Şüphesiz en başta ve en genel bir gözlem tüm bu güçlerin kapitalist modernitenin liberal çıkarlar peşinde koşan önde gelen kesimlerinden oluştuğunu ortaya koyuyordu. Ben birçoğunun liberal faşist zihniyetini ve çıkarlarını tehdit etmekteydim.”
 
'KOMPLO TÜRKLERE DE YAPILDI'
 
Öcalan, kendi şahsındaki komplonun "sadece Kürtlere değil, Türklere de yapıldığını" dile getirdi. Öcalan, "Teslim ediliş biçimi ve bunda rol oynayanların niyeti ‘terör’ün sona erdirilmesi ve çözüm olmayıp, bir yüzyıl daha sürecek şekilde anlaşmazlığın temelini derinleştirmekti. Beni komploya düşürmeleri bu niyetleri için ideal bir fırsat sunmuştu. Bu fırsatı sonuna kadar kullanmak isteyeceklerdi. Aksini düşünmek mümkün değildi. Çünkü isteselerdi bu yöndeki çok olumlu gelişmelere katkı sunabilirlerdi. Oysa işleri sürekli çıkmaza sürüklüyorlar, sorunu çözmek yerine tam bir kördüğüme dönüştürüyorlardı. Tipik bir İsrail-Filistin ikilemi yaratılmak isteniyordu. Nasıl ki İsrail-Filistin ikilemi yüzyıldır Ortadoğu’da Batı hegemonyasına hizmet etmişse, ondan çok daha büyük boyutlu olan Türk-Kürt ikilemi de en azından bir yüzyıl daha hegemonik hesaplarına hizmet edebilirdi. Zaten 19. yüzyılda bölgedeki birçok etnik ve mezhepsel sorunun geliştirilmesinde ve çözümsüz bırakılmasında aynı amaç güdülmüştür. İmralı gerçeği bu yöndeki ham bilgilerimi iyice olgunlaştırdı. Fakat karşımda duran en önemli sorun, bunu Türk yönetici elitine kavratabilmekti. Dolayısıyla komplonun benden, Kürtlerden daha çok Türklere yapıldığını kavratabilmek en önemli sorunum haline gelmişti..."
 
ONURLU BARIŞ VE DEMOKRATİK ÇÖZÜM 
 
İmralı sürecini ortaya konulan oyunu bozmak için bir "platform" olarak değerlendirdiğini dile getiren Öcalan, şunları ifade etti: "Bunun için gerekli olan teorik temelimi güçlendirdim. Barışın ve siyasi çözüm koşullarının bütün felsefi ve pratik argümanlarını geliştirdim. Demokratik siyasi çözümün özgünlüğü üzerinde yoğunlaştım. Zorlu ve sabır isteyen bu çalışmalar komplonun kısırdöngülerini kırabilir ve çözüm alternatiflerini geliştirebilirdi. Bu konuda kendime güvenmekten başka çarem yoktu. Aslında komplo sürecinde rol alanların niyeti farklıydı. Benim şahsımda PKK’nin ve Özgürlük Hareketi’nin bitirilişini sağlamak istiyorlardı. Cezaevi uygulamaları, AİHM ve AB’nin tüm yaklaşımları bu ana amaçla bağlantılıydı. Benden arındırılmış bir Kürt Hareketi hedefleniyordu. İğdiş edilmiş, efendilerinin hizmetinde olan geleneksel işbirlikçiliğin modern bir versiyonu oluşturulmak isteniyordu. Özellikle ABD ve AB’nin uzun vadeli çalışmaları bu doğrultudaydı. Türk yönetici elitiyle bu temelde ittifaklara açıklardı. 
 
Özcesi, özellikle İngiliz hegemonyacılığının önce işçi sınıfı hareketinde, daha sonraları ulusal kurtuluş hareketleriyle devrimci-demokratik hareketlerde başarıyla uyguladığı bu iğdiş etme modeli, liberal insan hakları ve özgürlükleri yöntemiyle başarıya ulaşmıştı. Devrimci önderleri ve örgütleri tasfiye etmişlerdi. Yüzlerce yıldır uyguladıkları tasfiye yöntemlerinin bir benzeri PKK’ye ve devrimci, kolektif özgürlük ve eşitlik hareketine uygulanıyordu. İmralı sürecinden beklenen esas sonuç buydu; üzerinde çokça çalışılan ve ustaca uygulanmak istenen plan buydu. Strateji ve taktikler bu plan çerçevesinde geliştiriliyordu. Benim bunlara mukabil geliştirdiğim savunma ne klasik Ortodoks dogmatik tutuma ne de kendimi kurtarmaya ve koşullarımı iyileştirmeye dayanıyordu. Savunmama yön veren şey, ilkeli, halkların tarihsel ve toplumsal gerçekliğine uygun onurlu barış ve demokratik çözüm yolu oldu.”
 
'21. YÜZYILIN KOMPLOSU' NİTELENDİRMESİ
 
Öcalan, avukat görüşmelerinde de sık sık komplo üzerinde değerlendirmelerde bulundu. Öcalan, 2 Eylül 1999 tarihli avukat görüşmesinde, “Beni Türkiye ile birlikte içine aldılar. Yaşamım bu komplonun açığa çıkmasına yöneliktir. Tasfiyem de bu komployla bağlantılıdır. Komplonun sonuca gitmemesi ülke yararınadır. Benim konumum tarihsel, siyasal kurumlaşmadır. Böyle önderliksel durumlar her toplumda bir kez yaşanır. İkinci kez yaşanmaz. Ama mezarda da olsa sürdürülür. Her toplumda bu tip önderliklerin tarihsel rolleri vardır. Toplumsal kanun gibidirler” diye belirtti.
 
Öcalan, 15 Kasım 2000 tarihli avukat görüşmesinde komploya “21’inci yüzyılın komplosu” tanımlaması yaptı. "Ben Türkiye’nin değil, komplonun mahkumuyum” diyen Öcalan, 16 Mayıs 2001 tarihli avukat görüşmesinde, “Avrupa’ya ‘Sen hukuku değil, iki yüz yılın katliamını ve komplosunu dayattın’ diyeceğiz. Şahitlerimiz var. Uçağı getirip götürenler, VIP salonunda geçirenler gizleniyor. İtalya’dan nasıl çıkarıldığım, Almanya’nın beni almamak için neler yaptığı gizleniyor. Türkiye’yi mahkum etmeye çalışıyorlar. Hayır, mahkum edilecek olan en büyük güç Avrupa’dır. Buna tiyatro demiştim, senaryoyu başkası yazdı, İmralı’da oynandı. Bu oyun bozulmak zorunda” ifadelerini kullandı. 
 
‘KOMPLOYU BOŞA ÇIKARDIM’
 
Uluslararası komployla PKK ve Kürtlerin yok edilmesinin amaçlandığına işaret eden Abdullah Öcalan, 4 Temmuz 2001 tarihli avukat görüşmesinde, “Komplo benim ölümüm üzerine kurulmuştu. Ben yaşayarak komployu boşa çıkardım. Komplonun uluslararası boyutları var. ABD ve İngiltere’nin rolü anlaşılmalı. Miloseviç ‘Yugoslavya’da olanlar İngilizlerin planıdır’ diyor. Bunu iyi izleyin, benimle benzerlikleri var. Tarihi iyi inceleyin. Ama biz temel insan onurundan vazgeçmeyeceğiz. Elbette kimlik savaşımızı sonuna kadar sürdüreceğiz” dedi.
 
Öcalan, 27 Şubat 2002 tarihli avukat görüşmesinde ise şunları belirtti: "Komplo istediği gibi yürüseydi, bu Anadolu’nun kana bulanması demekti. Kimse bunu düşünmüyor. Siyasetten mideleri bağlanmış. Çiller ekibi çeteleşmiş ekiptir. Beni yaşatan, bu çılgınlığın durdurulmasıydı. İdam tartışmalarının benim üzerimden yürümesi siyasi bir oyundur. Komplo sürecinde ABD ve Yunanistan yine benim üzerimden ‘onlar birbirine girsinler, birbirlerini katletsinler’ diyorlardı. Biz bu oyuna gelerek onurumuzdan, özgürlüğümüzden mi vazgeçelim? Bu oyunları bozmak için demokratik zemini zorlayacağız. Başka da bir yolu yok. Bu sorun ya savaşla derinleşecek ya da barış ve demokratik çözüm gelişecek."
 
Yarın: İmralı sistemi 
 
MA / Azad Altay

Diğer başlıklar

10:27 DEM Parti heyeti İmralı’ya doğru yola çıktı SON DAKİKA
09:44 Kadriye Doğan: ‘Umut hakkı' barış için sağlanmalı
09:19 Antropolog Sibel Özbudun: Türkiye halen meseleyi bir ‘terör’ sorunu olarak görüyor
09:17 Hamit Ekinci: Öcalan'ın çağrısı, küresel sürecin Kürt tarafınca doğru okunduğunu gösteriyor
09:14 Eşi ve iki yakını öldürülen Neriman Özcan: Planlı bir infazdı
09:13 Barış Anneleri: Barışın koşulu Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüdür
09:12 Wan sokakları: Komisyon Öcalan'ı dinlemeli, burada barış Rojava'da savaş olmaz
09:12 Agirî’de şeker pancarı hasadı: Bir kilosu bir bardak çay etmiyor
09:11 Enternasyonal dayanışma: Nagihan Akarsel’in makaleleri farklı dillere çevrildi
09:10 Tek kişilik hücrede demokratik çözüm çabaları
09:00 03 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:54 Ayşe Barım için itiraz üzerine yeniden tutuklama kararı verildi
02/10/2025
23:45 Nijerya’da ‘Lassa ateşi’ salgınından 166 kişi hayatını kaybetti
23:08 İdlib'in kuzeyinde araç hedef alındı: 1 ölü
23:02 Êzidî kadınlardan Öcalan'ın mesajına yanıt: Mücadelemiz daha da güçlendi
22:53 Çandar: QSD'ye 'terör' diyen sürece karşı provokasyoncudur
22:26 DEM Parti'li Bozan: Anadilde eğitim için adımalar atılmalı
21:50 Suzan Elik için hastane önünde açıklama
21:41 Yürüyüşçüler kadınlarla atölyelerde bir araya geldi
21:38 Amedspor olağanüstü kongreye gidiyor
21:20 Özgürlük yürüyüşçüleri şölenle karşılanacak
20:22 İsrail'in protesto edildiği eyleme polis saldırdı
20:00 İzmir’den seslendiler: Filistin halkı yalnız değildir
19:27 Küresel Sumud Filosu Türkiye Delegasyonu: İsrail 48 yurttaşı alıkoydu
19:23 223 işçinin direnişi sürüyor: Hakkımızı istiyoruz
19:15 'Kürtçe'ye yönelik ayrımcı politiakalar derhal sonlandırılmalı'
19:02 Kezban Konukçu: Milyonerlerin sayısı artarken yoksulluk da artıyor
18:29 HDP binasına saldırdan kişi cezaevine girmeyecek
17:49 Çandar: Trump çok kazançlı çıktı Türkiye’nin ise ne aldığı belli değil
17:42 İran’da Beluc kadın kardeşi yerine gözaltına alındı
17:28 Hatimoğulları ve Bakırhan Alevi kurum temsilcileriyle bir araya geldi
17:23 ÖHD’den komisyon’a genişletilmiş rapor: Umut hakkı güvence altına alınmalı
17:15 Prof. Dr. Erdem: Ademi Merkeziyetçilik anayasal bir ilke olmalı
16:59 Kadınlardan ‘Öcalan’a özgürlük’ yürüyüşü
16:52 Musa Anter İzmir'de anıldı
16:28 Narin Güran davasında 3 tahliye
15:14 Marmara Denizi’nde deprem
15:12 Komisyonda konuşan ÖHD Eş Genel Başkanları: ‘Umut hakkı' demokratikleşme için önemlidir
15:00 Gazeteci ve siyasetçilerin adli kontrolleri kaldırıldı
14:57 ‘Sanal devriye’ ile kapatma kararına itiraz reddedildi
14:48 Kadın yürüyüşçüler Xelfetî'de: Önderliğimizin özgürlüğü kırmızıçizgimizdir
14:01 İstanbul Barosu’ndan Adalet Nöbeti
13:39 Amed’de şüpheli kadın ölümü
13:35 Hukukçu Gülseren: Mevzuat düzenlemeleri gündeme alınmalı
13:23 Gundikê Melê'de 300 yıldır kurulan sofra: Tamtamûk
13:11 İHD: ESP’lilere dönük işkence iddiaları soruşturulmalı
12:40 İsrail'in 'Sumud Filosu'na müdahalesine soruşturma
12:39 Kadınlar ‘Özgürlük Yolu'nda yürüdü
12:32 Geçiş Hükümeti, Tişrîn Barajı çevresini bombalıyor
11:48 Foza Yûsif'tan kadın yürüyüşüne mesaj: Rebêr Apo'nun özgürlüğünün zamanı
11:37 'Tavsiyeleri en kısa sürede Meclis Kurulu'na iletmeyi umuyoruz'
11:32 Xarpêt'te gazeteciye saldırı
11:31 Yürüyüşçülerden mezarlık ziyareti: Minnettarız
10:46 Gazeteci Murat Verim tahliye oldu
10:28 ‘Barışın inşası Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünden geçiyor’
09:46 Tekli hücrede ölüme takipsizlik
09:38 Fransız tarihçi Ducange: Kürtlerin varoluş mücadelesi göz ardı ediliyor
09:24 46 yıl ‘kimliksiz’ yaşayan yurttaş sınır dışı edilecek
09:23 Mûş Barosu Başkanı: Vartinis katliamı davasında beklentimiz onarıcı adalet
09:22 KCDK-E Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt: Hedefimiz Önder Apo'nun özgürlüğü
09:08 Arap Sebxa aşireti lideri El Sûhan: Öcalan'ın mesajı QSD'ye desteğimizi pekiştirdi
09:07 Çorum’dan getirildiği Wan’da aynı anda 6 görev ‘yürütüyor’
09:06 Kuraklık Arçak ve Sıxke göllerini de vurdu
09:04 Tüm ayrıntılarıyla uluslararası komplo süreci
09:03 Serhat'ta 'Barış istiyorum çünkü' kampanyasına ilgi yoğun
09:02 ÖHD'li Altuntaş: Komitenin kararı hukuku keyfi kullanmak isteyenlere güç veriyor
09:01 Dokunduğu her hayatta iz bıraktı: MİT ajanları Nagihan’ı hedef aldı
09:00 02 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:38 İsrail’den Sumud Filosu’na saldırı: 200’ü aşkın gözaltı
01/10/2025
23:59 Hacı Lokman Birlik paylaşımına ceza
23:40 DEM Parti: Sumud Filosu'nun yanındayız
23:32 İsrail, Sumud Filosu'na saldırdı: Gözaltılar var
23:12 Yazar Rizgar Turhan 30 yıldan sonra tahliye edildi
21:57 Meclis açılışı resepsiyonu sona erdi
21:53 Tunç'tan 'Öcalan ile görüşme' açıklaması
21:14 İktidara çağrı: Sumud Filosu’nun güvenliğini sağlayın
20:26 MHP'li Feti Yıldız'dan Demirtaş sorusuna yanıt
20:24 ‘Şiddete uğrayan kadınların şikayeti işleme konulmuyor’
19:49 30 yıldan sonra tahliye edildi: Öcalan özgür olmadan kimse özgür olamaz
19:45 Şam’a bağlı güçlerden Tişrîn Barajı’nı saldırı
19:43 Meclis açılışına özel düzenlenen resepsiyon başladı
19:39 Cenevre’de ki eylem 245’inci haftasında
19:36 Umut Yürüyüşçüleri Curnê Reş'te: Komisyon cesur adımlar atmalı
19:32 223 işçi: Kayyıma hakkımız haram olsun
19:09 KHK eylemi 340’ıncı haftasında
19:03 Amedspor’a Kürtçe reklam nedeniyle verilen cezaya tepki
18:44 Yürüyüşçüleri karşılama çağrısı
18:27 Amedspor, Mehmet Altıparmak’la yollarını ayırdı
18:25 Wan'da öğrenci servisi ile TIR çarpıştı
18:10 TEV Çand üyeleri AK önünde: Abdullah Öcalan’a ‘umut hakkı’ tanınsın
17:59 Cûdî’deki yangın söndürüldü
17:57 İsmail Beşikçi normal servise alındı
17:23 Pervin Buldan: İmralı görüşmesi en kısa sürede olacak
17:04 AKP'den DEM Parti'ye nezaket ziyareti
16:37 DEM Parti, MHP, Erdoğan ve Kurtulmuş görüşmesi sona erdi
16:34 Erdoğan'dan Tülay Hatimoğulları'na 'el sıkma' özrü
15:59 Ayşe Barım hakkında tahliye kararı verildi
15:35 DEM Parti, MHP, Erdoğan ve Kurtulmuş bir araya geldi
15:28 Cûdî’de yangın
15:25 Erdoğan Meclis açılışında konuştu: Sürecin hassas olduğunun farkındayız
15:16 Şêxmeqsûd ve Eşrefiye Meclisi: Geçici hükümet sözlerini tutmalı
15:15 Ankara’ya yürüyen kadınlar 4 Ekim’de Adana’da olacak
15:14 Kadınlar, Amed'den meşalelerle Ankara'ya uğurlandı
15:07 Cizîr’de bir yurttaş darp edilerek gözaltına alındı
13:21 Êzidî kadın örgütlerinden Bağdat’a ‘Şengal’ uyarısı
13:19 Honduras’tan Kürt halkıyla dayanışma çağrısı
13:18 Semra Güzel tahliye edilmedi
12:42 Hikmet Kıvılcımlı düzenlenecek panellerle anılacak
12:18 Beluclar ‘Kanlı Cuma’da yitirilenleri andı
12:14 Kadınların ‘özgürlük yürüyüşü’ başladı: Barış için Öcalan’ı dinleyin
10:43 Amedspor’a bir kez daha ceza kesildi
10:00 Yönetmen Alper: 'Silah bırakın' deniliyorsa siyaset kanalları açılmalı
09:53 Federe Kürdistan'da 'hükümet' krizi: KDP iktidarını paylaşmak istemiyor
09:41 Peköz: Gazze meselesi Erdoğan için kapandı
09:29 Dorşîn'deki ağaç kıyımının görüntüleri
09:24 Yüksel Genç: Araştırmalarda Meclis’e birincil sorumluluk yükleniyor
09:14 Yargıtay'ın suç saymadığı 'Sayın Öcalan' ifadesinden infazı yakıldı
09:14 ÖHD’li Özgökçe: Demokratik entegrasyon için anayasal düzenleme şart
09:12 Sumud Filosu'nda yer alan Akılotu: Türkiye'yi de görmek istiyoruz
09:12 KESK 6 ilde KHK'liler için yürüyecek
09:11 Erziromlu yurttaşlar: Haklarımız tanınmalı
09:08 Dil kurumları tepkili: Sorunu böyle mi çözeceksiniz?
09:07 Siyasetçilerden komisyona çağrı: Başaktör ile görüşün
09:03 Bakırhan: Adım atılması gereken bir eşikteyiz, bu eşik samimiyetin fotoğrafı olacak
09:00 1 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:05 Adana'da Abdullah Öcalan graffitileri duvarlara işlendi
00:03 AK’ye çağrı: Öcalan’ın özgürlüğü için Türkiye’ye baskı yap
30/09/2025
23:08 Yurttaşlar barış için imza verdi
21:45 FilmAmed Festivali ödül töreniyle son buldu
21:37 ŞanoWan'ın 'Xulamê du Xudanan' oyununa yoğun ilgi
21:32 Amed'de kuyu temizleyen 4 kişi hayatını kaybetti
21:17 MGK’den 8 maddelik bildiri
21:13 Karasu: Önder Apo’ya yaklaşım sürecin ölçüsüdür
21:02 Riha'da şüpheli kadın ölümü
21:00 Bahai sanatçı Parya Merendiz’e hapis cezası
20:24 Can Holding soruşturması: 18 şirkete kayyım atandı
20:16 Gazze'de 66 bin 97 kişi katledildi
20:13 İzmir’de barış yürüyüşü: Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz
20:09 Kayyımın kapattığı Nûjin Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı
19:53 Mexmur Halk Meclisi Eşbaşkanı serbest bırakıldı
19:51 Suriye Geçiş Hükümeti askeri noktalarını artırıyor
19:12 Direnişteki işçilerden bordro yakma eylemi
19:10 ‘Rojin’in dosyası karanlığa terk edilemez’
19:08 İsrail Dera'nın batı kırsalında askeri kontrol noktası kurdu
18:53 Filipinler'de 6.9 büyüklüğünde deprem
18:47 Kameralara yakalanan NTV Washington temsilcisi: İçeride çok büyük kavga var
18:31 Kayıp olan büyükelçi ölü bulundu
17:54 Trump: Hamas'ın yanıt için üç, dört günü var
17:13 Taliban internet ve cep telefonu şebekelerini kesti
16:55 HABER-SEN: PTT mahkeme kararını yok sayıyor